112
gezi-yorum
travel-ing
sıra beklemeniz gerekebilir.
Buranın aşk kokan havasına
ve doğal manzarası içindeki
romantizme karşı koyamayıp,
nikâhları kıyılır kıyılmaz
soluğu burada alan çiftlerin
mutluluklarına özenmemek
elde değil. Bölgede fotoğraf
çekimi için tercih edilen ve
uğurlu olduğuna inanılan
bir aşk noktası da “Aşıklar
Çeşmesi”… Aşıkların buluşma
noktası bu çeşme, bölgenin
hem yöre halkı hem de ülkenin
dört bir yanından gelen
ziyaretçilerin ilgi odağı.
Çevredeki aşk ve sağlık
dolu güzelliklerin yanı sıra,
görülmeye değer doğal
ve tarihi detaylar da var.
Cumhuriyet Dönemi’nde,
Atatürk anısına yapılmış olan
park gibi. Park içinde ayrıca,
üst kısmından kademeli olarak
akan suyun ayrı güzellik kattığı
bir Atatürk büstü de bulunuyor.
Atatürk’ün emriyle 1929 yılında
yapılıp, inşasının 38 günde
bittiği bilinen iki katlı ahşap
köşkü de bu bölgede yer
alıyor. Birçok önemli kararın
alındığı ve içinde dünyanın
dört bir tarafından getirilmiş
özel eşyaların bulunduğu köşk,
1984 yılından bu yana müze
olarak ziyaret edilebiliyor.
Atatürk’ün Dolmabahçe’deki
ölümünden önce son günlerini
de burada geçirmiş olması,
köşkün değerini daha da
arttırıyor. Köşkte bulunan
eşyalar arasında 1930 yılında
yapılmış olan Kurşunlu Banyo
ve Kadınlar tablosu, İran ve
Hereke halıları, 1875 tarihli,
Rus ressam Ayvazonski’ye
ait bir tablo, çeşitli ülkelerden
özel olarak getirtilen porselen
vazolar, pirinç yatak odası
takımı, ceylan derisi ile
kaplanmış Fransız sandalyeler
bulunuyor. Bölgede ayrıca 19.
yüzyılın sonlarında yapılan ve
birinci dereceden tarihi eser
özelliğine sahip olan Tarihi
Büyük Otel ile gazinosu ve aynı
dönemde inşa edilen tarihi
sinema yer alıyor. Türkiye’nin
tourists with its facilities, hotels
and restaurants, the Uvezpinar
Village that is mostly preferred
by nature sports lovers and the
Sudusen Waterfall located 7
kilometers from this village.
Named as Pitiya by the ancient
Greeks, Yalokova by the
Ottomans and Mountain Hamam
by the Turks, Yalova hosted
several civilizations throughout its
existence. Every civilization lived
here believed different legends
related with the curing waters
of the area. There had been
times when the mystery of the
waters’ source was attributed to
a huge dragon, and times when
it was told that the waters came
from the never-ending tears of
a woman whose husband was
martyred... One of these is the
“Three Saints” legend, which
still is as effective as it was in
the time it was first being told.
According to the story “in times
when the Byzantine Emperor
was an idolater, three sisters
named Menedora, Metrodora
and Nymphadora came to these
lands with the commitment
to spread Christianity. While
carrying out their task here, they
gradually won the trust and faith
of the locals since they helped
patients to recover with the aid of
the curing waters. Hearing this,
the Byzantine King Maksimianu
ordered the governor Fronto
to convince the sisters to stop
operating in the region, and when
he understood that it was not
possible to convince them, he
had them executed and buried
near the springs.” The local
community considers that this
legend, which may contribute
a lot to religious tourism, is not
sufficiently known today. There
are also many legends on the
source of the water and the
historical ruins in the area. Such
as the one that led the “Wrestlers’
Path” become the “Lovers’ Path”
due to a sad love story: After the
foreigners stopped operating the
springs during wartime, a young
wrestling enthusiast villager took
over the operation. Today’s
“Lovers’ Path” was then the
“Wrestlers’ Path” where wrestling
contests were held every Friday.
Among the loyal supporters
of two rival cooks, one Greek
and one Muslim, who faced
each other in regular wrestling
matches that always ended up
