Rüzgârın izinde gitsek biz de, suya dokunsak önce, salkım söğüt gölgesinde dinlensek. Sonra essek, geçsek. Kavuşur muyuz o hep peşinde…
Devamını oku »Kızıl kayalar, masmavi bir deniz, yeşilin her renginden bir orman. Misler gibi defne yaprakları, çam ağaçlarından burnunuza gelen reçine kokuları, cırcır böceklerinin…
Devamını oku »“Gün ışığını görünceye dek isyanın coşkusuyla dolup, böyle bir ateşin ortasında doğdum ben. Gün kavurucuydu ve o gün, tüm…
Devamını oku »