Jannah Theme License is not validated, Go to the theme options page to validate the license, You need a single license for each domain name.

Ses çıkar kendini geliştir

Voice

“Şarkı söylüyorum, müzik dinliyorum, kendimi geliştiriyorum.”

Kendinizi en sevdiğiniz şarkıyı dinlerken düşünün. Daha iyi hissedersiniz, öyle değil mi? Rahatlar, hayal kurar, heyecanlanır, coşarsınız müzik dinlerken. Oysa, ruhun gıdası olan müzik sadece ruhu değil, zekayı da besliyor. Yani, fonda tatlı bir müzik eşliğinde ders çalışırken, ev işi yaparken, araba kullanırken aynı zamanda zekanız da gelişiyor. Kim bilir, belki de bugünkü zeka düzeyinizin azımsanmayacak bir bölümünü şimdiye dek dinlediğiniz şarkılara borçlusunuz.

Müzik estetik bir zevk ve uğraşı alanı olmanın ötesinde beyin gelişiminin entelektüel, duygusal ve fiziksel bileşenleri üzerinde olumlu etkilere sahip. Araştırmalara göre özellikle klasik müzik uzaysal-zamansal becerilerin gelişmesini sağlıyor, matematiksel düşünceyi güçlendiriyor, öğrenmeyi hızlandırıyor ve bir objeyi farklı perspektiflerden tasavvur edebilme gücünü artırıyor.

Zeka gelişiminde Mozart etkisi

Müziğin zeka ve öğrenme üzerindeki etkileri 1993 yılında büyük bir hız kazandı. Çünkü bu tarihte yapılan araştırmalar müziğin etkileri hakkında önemli bir bulguya işaret ediyordu: “Mozart Etkisi”. Mozart’ın piyano sonatlarını dinleyen deneklerin matematiksel yeteneğin oluşum ve gelişimini sağlayan zamansal-mekansal becerileri ölçen test sonuçlarında ciddi anlamda yükselme gözlenmişti.

Ses, özel bir matematiksel düzenlemeye sahip. Hoş melodiler eşliğindeki bu düzenleme beyindeki alfa dalgalarını uyarıyor. Bunun sonucunda sakinleşiyoruz, gevşiyoruz ve öğrenme kapasitemiz artıyor. Özellikle klasik müzik ve Türk müziği ruhumuz kadar beynimiz üzerinde de onarıcı bir etkiye sahip. Anne karnındaki bebeğe klasik müzik dinletildiğinde bebeğin hareketleri yumuşuyor. Ancak rock veya metal tarzı sert müziklerde bebeğin tepkileri de buna ayak uyduruyor ve daha şiddetli bir şekilde tekmeliyor annesinin karnını.

Çocuklarımızı müziğin gelişim üzerindeki olumlu etkisinden mahrum bırakmamak için bebeklik döneminden kolları sıvamak gerekiyor. Hafif müzik dinletmek, müzikli oyuncaklar almak, bir müzik aleti çalmaya yönlendirmek çocuğun zihinsel ve duygusal gelişimini hızlandıracaktır. Müzik beden ve zihin arasında eşsiz bir entegrasyon ve uyum sağlar. Şarkı söylemeyi, bir enstrüman çalmayı öğrenen çocuk bu uyumu deneyimler. Duyu organları arasındaki entegrasyon ise öğrencilerin okuma, yazma ve matematik becerilerinin gelişimi açısından bir ön hazırlık niteliğindedir.

Müzik ve zeka gelişimi hakkında şaşırtıcı araştırma sonuçları

1997’de T. Cockerton, S. Moore ve D. Norman tarafından müziğin bilişsel performansa etkisi hakkında 30 üniversite öğrencisi üzerine bir araştırma yapıldı. Öğrencilere iki bilişsel test uygulandı. İlki sessizlik ortamında, ikincisi ise bir fon müziği eşliğinde… Fon müziğinin uygulandığı teste öğrencilerin verdiği doğru cevap sayısı daha fazlaydı. Kalp atışlarında bir farklılık gözlenmemişti; bu da doğru cevap sayısındaki artışın uyanıklık derecesinden bağımsız olduğunu gösteriyordu.

Voice

McGill Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma ise piyano eğitiminin kendine güven hissini geliştirdiğini gösterdi. Üç yıl boyunca piyano eğitimi alan çocukların hiç piyano dersi almayanlara göre özgüvenlerinin yüksek olduğu ortaya çıktı.

Harvard ve Oxford Üniversitelerince yapılan bir çalışmaya göre ise müzikle ilginenen ve müzik kulağı olan öğrencilerin üniversite burslarına öncelikli olarak hak kazandıkları ve akademik hayatlarında daha başarılı oldukları gözlendi.

Kaliforniya Stanford Üniversitesi’nde genetikçiler Dr. Rauscher ve H. Li’nin fareler üzerinde yaptıkları bir araştırma “Mozart Etkisi”nin moleküler esaslı etkilerini ortaya çıkardı. Mozart’ın bir sonatını dinledikten sonra fareler öğrenme ve hafıza testlerinde oldukça yüksek bir performans göstermişlerdi.

Kaliforniya Üniversitesi’nden G. Shaw’a göre kendilerine müzik eğitimi verilen çocuklar, verilmeyenlere göre daha başarılılar. 1993 yılında 12-13 yaşları arasındaki çocuklar üzerinde bir araştırma yapıldı. Bu çocuklara piyano çalma, ses kontrolü gibi dersler verildi. Sonuçta çocukların başarılarında %46 oranında bir yükselme gözlendi.

Müzik bizim biyolojik bir parçamız

Müzik beynin hafıza, motor kontrol, zamanlama ve dilin kullanımından sorumlu bölümlerini uyarıyor. Montreal’daki McGill Üniversitesi nörologlarından Anne Blood şunları söylüyor: “Dinlediğiniz müzik türüne göre beyninizin farklı bölümlerini aktive edebilirsiniz. Böylece müzik, nörolojik rahatsızlıklar veya duygusal bozukluklar neticesinde işlevini yitiren bazı beyin bölümlerini yeniden harekete geçirebilir. Zaman için beynimizin hasarlı bölümlerini müzikle eğitebiliriz.”

Açıkhava Tiyatrosu, Engin Çakır

Türk Müziğinin Zeka ve Öğrenme Üzerindeki Etkileri:

Türk Müziği makamlarının ruha olan etkileri Farabi’ye göre şöyle sınıflandırılmıştı:

  1. Rast makamı: İnsana sefa (neşe-huzur) verir.
  2. Rehavi makamı: İnsana beka (sonsuzluk fikri) verir.
  3. Kuçek makamı: İnsana hüzün ve elem verir.
  4. Isfahan makamı: İnsana hareket kabiliyeti, güven hissi verir.
  5. Neva makamı: İnsana lezzet ve ferahlık verir.
  6. Uşşak makamı: İnsana gülme hissi verir.
  7. Zirgüle makamı: İnsana uyku verir.
  8. Saba makamı:İnsana cesaret, kuvvet verir.
  9. Buselik makamı: İnsana kuvvet verir.
  10. Hüseyni makamı: İnsana sükunet, rahatlık verir.
  11. Hicaz makamı: İnsana tevazu (alçakgönüllülük) verir.

Yazı: Serkan Duru

Bu da ilginizi çekebilir
Kapalı
Başa dön tuşu