118
ve konforlu bir seyahat
vaat ediyor. Londra'nın
merkezinde trafiğin de çok
yoğun olmadığını düşünürsek
metronun keşmekeşinden
uzak durmak isteyenler için
tabanvayın yanında önemli
bir alternatif olabilir bu kırmızı
dev fotojenik cisimler (Bkz. Bir
diğer fotoğraf objesi: kırmızı
telefon kulübeleri). Böylece
hem yer üstünde şehri görerek
ve adapte olarak seyahatin
keyfine varabilir hem de
otobüs duraklarının yaygınlığı
sayesinde istediğiniz yönde
rahatlıkla yol alabilirsiniz.
Karşılaştıkça da “Hop on Hop
Off” turist otobüslerine 20
pound ödeyenlerle hafiften
dalganızı geçersiniz artık...
Londra'nın bir başka ikonu
da malumunuz klasik siyah
taksileri. En eski klasik
modellere trafikte halen
rastlamanız mümkün. Ve
tıpkı otobüslerde olduğu gibi
taksilerde de gelenek terk
edilmemiş ve yeni taksiler aynı
çizgideki tasarımla sokaklarda
salınmaya devam ediyor.
Tabi eskilerden bahsedince
15 numaralı otobüs hattından
da söz etmek lazım. 1954
yılında faaliyet göstermeye
başlayan ve 2005 yılında
seferden kaldırılan nostaljik
çift katlı kırmızı otobüslerin
bazıları halen 15 numaralı
hatta Trafalgar Meydanı ile
Tower Hill arasında hizmette.
Hat üzerinde St. Paul Kilisesi,
London Tower ve Tower Bridge
var. Otobüsün içi eski yapısında
The inner part of the bus is kept
as it was. Not only the inside but
also the conductor. Controlling the
tickets manually, the conductor
announces out loud the names
of the stops. If you have time, I
would advice you try those buses
and have some London nostalgia.
Since we are done
with transportation and
accommodation, we can start
discovering the city. Besides
having a developed underground
system, as a European city
classic, there is a big river
crossing London in the middle.
The best place to begin with is the
Thames River and the “Big Ben”
that appears right along the river.
As you see, I have so many cards
up on my sleeve that we started
from the most important. (Hail
to all “King Card Game” lovers).
We are on an ideal spot for a
profile picture, an international
proof, to show that you have been
to London. When you get off at
the Westminster underground
station, you are in front of the
Big Ben. The formal name being
the Elizabeth Tower, the Big Ben
is the name of the huge bell at
the top of the enormous clock
tower but the accepted and long
been used mistakes in language
are better than those unknown
true meanings…The clock tower
of course does not stand there
on its own. Being the fourth
biggest clock tower in the world,
this big guy, with the Houses
of Parliament and Westminster
Abbey is in an integrated
structure, struggles against time
along the river and shows the
correct time purring like a cat
since May,1859. Unfortunately,
to go up the tower and watch
the magnificent view of London,
you have to be a British citizen.
On the other hand, Westminster
uzaktaki yakın
so far so close
