106
geçmiş zaman kipinde
giderek azaldı. Makineleri kullanmayı
bilenler birer birer tükendi. Çok az
kişi artık kendi zevkini elbiselerine
yansıtabiliyor. Dikiş makinesi
sesi gelmiyor evlerden. Ananeler
kendisine meşgale ediyor makineleri
ancak. Kimse ihtiyaç duymuyor.
Sanayileşmeye, piyasa ekonomisine
teslim oluyor dikiş makineleri... Evin
ekonomisini tutamıyor. Tıpkı ülkemiz
gibi, “kendimize yetemiyoruz” artık.
Mağazalara ihtiyaç duyuyoruz.
Konfeksiyon ürünlerle giyiniyor,
başkalarının hayal gücüne, modellerine
teslim ediyoruz tüm görünümümüzü.
Bir dönemin saygınlık abidesi olan
ve geçmiş kokan makinelerle birlikte
birçok şeyi kaybediyoruz belki de. Hazır
tüketimin vahşi rekabeti içerisinde
adı bile geçmiyor artık ne yazık. Bir
zamanlar reklam sloganlarında, “her
gelin kızın rüyası” olan bu makineler
hiçbir gelinin aklına dahi gelmiyor.
Ev ekonomisinin yolları arasında
görülmüyor. Çünkü bir yanda ayağında
salladığı bebeğini beşiğine bırakıp bir
kumaşa iplik atmaya gayret gösteren;
gözlerinin altı mosmor, parmak uçları
nasır olmuş anneler, diğer yanda
hazır giyimle mağazalar zinciri kuran
patronlar… Durup düşünmek ve ev
ekonomisine, kendi zevklerimize,
yıllarca yaşamımıza ortak olmuş eski bir
dosta yer açmak mümkün evlerimizde.
Ama onca zamanın ve yerleşen
alışkanlıkların ardından nakışların dikiş
makineleri artık hiç dikiş tutmuyor!
“Yerlilerden gelen iğneler”
İlk dikiş makinesi Fransız Barthelemy
Thimonnier tarafından 1830 yılında
icat edilmesine rağmen günümüzde
kullanılan modeli, büyük ölçüde Elias
Howe tarafından geliştirildi. Dikiş
makinelerinin ilginç de bir hikâyesi
var: Devrindeki birçok dikiş makinesi
modelinin verimsiz olduğunu gören
Howe, işe yarar bir model geliştirmek
istiyordu. Makine ustası olan Howe,
1841'den itibaren tüm boş zamanlarını
bu işe ayırdı. En büyük engeli ise
dikiş iğnesinin yapısıydı. İpliği
beraberinde taşıyacak bir iğneyi bir
türlü tasarlayamıyordu. Bu arayış 1846
yılında kadar sürdü. Bir öğleden sonra,
dikiş iğnesinin yapısıyla ilgili çalışırken,
göz kapaklarının ağırlığına dayanamadı
ve uyudu. Rüyasında yerliler tarafından
yakalandığını gördü. Yerlilerin mızrakları
dikkatini çekti. Bu mızrakların sivri
uçlarında delikler vardı. Uyanınca deliği
ucunda olan iğnelerle denemeler yaptı.
Böylece çağdaş dikiş makinelerinin
ilk örneğini geliştiren Howe, 10 Eylül
1846'da dikiş makinesinin patentini
aldı. Dikiş makineleri o günden bugüne
bir kısım değişikliklere uğrasalar da,
dikiş iğnesinin yapısı hiç değişmedi…
1...,98,99,100,101,102,103,104,105,106,107 109,110,111,112,113,114,115,116,117,118,...140