102
serbest yazı
Özlem Şenkoyuncu
Hayatımızın rutinini değiştiren, bize
yaşam enerjisi veren, hem beden
hem de ruh sağlığımıza pozitif etki
eden kişi, inanç, felsefe ve yeni
alışkanlıklarımız yeniden doğmamızı
sağlıyor. Hayatımıza giren önemli
kişiler hayatımızda nasıl yeni bir sayfa
açıyorsa, yaşam şeklimizi değiştirecek
yeni alışkanlıklarımız da bize yeni bir
hayat sunuyor.
Hayatımızda çok ciddi değişiklikler
yapacak, özellikle son yıllarda kişisel
gelişimde çok meşhur olan “Nefes”
konusundan bahsetmek istiyorum.
Herkes nefes alıyor, bu kadar basit bir
konunun neyi hayatımızı değiştirecek
kadar etkili olabilir diyebilirsiniz.
Ama konunun uzmanları doğru nefes
almanın kişinin hayatını gerçekten
değiştirdiğini, daha sağlıklı ve mutlu bir
hayat vaat ettiğini söylüyor.
Aslında hayatımız nefes almak üzerine
kurulu. Nefesimiz bittiği an hayatımızda
bitiyor. Son birkaç yıldır “Doğru
Nefes Almanın Önemi” üzerine birçok
seminere katıldım bu konuyla ilgili
birçok yazı okudum. Öğrendiklerimden
bu konunun aslında bildiklerimizin de
ötesinde çok daha önemli olduğunu
fark ettim. Doğru nefes alma
konusunda profesyonel olarak eğitim
veren, koçluk yapan birçok uzman
var. Bazı üst düzey yöneticiler, aktör
ve aktristler, tiyatrocular, sporcular
ve bu konuda farkındalığı olan kişiler
nefes konusunda çok ciddi eğitimler
alıyor hatta çoğu nefes koçu ile birlikte
çalışıyor. Profesyonel işi “nefes koçu”
olan ve kişilere doğru nefes almayı
ve uygulama tekniklerini öğreterek
hayatlarında önemli değişiklikler yapan,
belki de hayatlarını kurtaran birçok
uzman var. Nefes konusunda günlük,
haftalık, aylık seminerler yapıyorlar,
bu konuda profesyonel koçluk hizmeti
veriyorlar.
Bebekken aldığımız nefes en doğru
yöntemken büyüyünce doğru nefes
almayı unutuyor, yarım yamalak
aldığımız nefesle yaşamaya çalışıyoruz.
Oysa vücudumuzun havadaki oksijene
o kadar çok ihtiyacı var ki. Şöyle
dolu dolu, ciğerlerimizi şişirerek, tüm
hücrelerimize havanın dolduğunu
hissederek nefes almak kendimize
yapacağımız iyiliklerin başında geliyor.
Uzmanlar doğru nefes almamanın
kalp krizi riskini artırdığını, tansiyonu
dengesizleştirdiğini ve yaşam enerjimizi
düşürüp bizi halsiz, yorgun ve mutsuz
yaptığını söylüyor.
Amerika’daki Devers GEA adındaki
bir araştırma firmasının yaptığı
araştırma insanların ölüm nedeninin
%12’sinin tıbbi bakımdan, %20
’sinin çevrenin rolünden, %24’ünün
biyolojik özelliklerden, %44’ünün de
yaşam tarzından kaynaklandığını
ortaya çıkarmış. Rakamlar bize
alışkanlıklarımızın ve hayat tarzımızın
ömrümüzün süresinin belirlenmesinde
ne kadar etkili olduğunu söylüyor.
Doğru nefes almak ise hayatımızın
kalitesini arttıran, sağlığımızı pozitif
etkileyen, bize yaşam enerjisi veren
güzel alışkanlılar arasında yer alıyor.
Doğru nefes almaya başlayarak
hayatımızın seyrini değiştirebilir, daha
sağlıklı bir vücutla yaşarken yeniden
doğmuş gibi olabiliriz. Hayatta en
değerli varlığımız sağlık ve maalesef
onu kaybedince gerçek değerini
anlıyoruz. Yazımı Kanuni Sultan
Süleyman’ın 1560 senesinde Zigetvar
seferinde çadırda hasta yatağında
söylediği, sevgili Barış Manço ile
dilimize dolanan ünlü bir sözden alıntı
ile bitirmek istiyorum,
“Olmaya devlet cihanda bir nefes
sıhhat gibi…”
Nefesiniz bol olsun...
Bir nefeste
yaşam
kaynağı
“Seninle yeniden doğmuş gibiyim” cümlesi eski bir Türk filminin
bir sahnesinden alıntı gibi duruyor değil mi? Aslında hayatımıza
baktığımızda yaşantımıza giren birçok şeyle yeniden doğmuş gibi
oluyor, yenileniyor, tazeleniyoruz. Özellikle de nefesimizle…
1...,94,95,96,97,98,99,100,101,102,103 105,106,107,108,109,110,111,112,113,114,...140