Biraz adrenalin?

 

İnsanın kanını kaynatır, bütün bir yıl bulamadığı enerjiyi her hücresinde hissettirir yaz… Güneş tepede ışıl ışıl olur; kuşlar cıvıl cıvıl, içiniz kıpır kıpır… Bu enerjiyi Bursa’nın dört bir yanında sizi bekleyen macera dolu etkinliklerle eğlenceye dönüştürmek isterseniz, sizin için seçtiklerimize bir göz atmadan harekete geçmeyin. 

Yaz geldi ve çevrenizdeki çoğu kişi kendini yollara vurdu bile… Tatil planını yapan; otellere, çadırlara veya kamplara kaçtı… Siz ise sadece onları izleyebiliyor ve olduğunuz yerden kıpırdayamıyorsunuz… Sosyal medya hesaplarınızın anasayfaları arkadaşlarınızın, beğendiğiniz sayfaların, üyesi olduğunuz grupların gezi, doğa, tatil ve eğlence içeren fotoğraflarıyla, paylaşımlarıyla doldu taştı. Belki çok daha uzun süre Bursa’da kalmanız gerekecek. İzin zamanınıza çok vakit var ya da işe yeni girdiniz ve bu yıl tatile çıkmanız mümkün değil. İşte tam da bu noktada Bursalı olmanın bir ayrıcalık olduğunu bir kez daha fark edebilirsiniz. Çünkü bu şehrin her köşesinde, fırsat bulduğunuz her anda sığınabileceğiniz huzur dolu alanlar olduğu kadar, içinizdeki maceracıyı memnun edebileceğiniz kadar heyecan dolu yerler, yapılabilecek eğlenceli etkinlikler bulabilmek de mümkün. Siz yeter ki neyi nasıl istediğinize karar verin. Uçmak mı? Dalmak mı? Yolculuk dağlara mı gölleri mi? Karayı mı tercih edersiniz yoksa havayı mı? Maceranızı nasıl alırdınız?

Mitolojik bir masalın kıyısında…

Belki Gölyazı’da, özellikle son zamanlarda yoğunlaşan tekne turlarındadır aradığınız heyecan… Hafta içi balık tutarak geçimlerini sağlayan halkın hafta sonu verdiği bu hizmet sayesinde mitolojik tanrıların, üzerinde savaştığı kahraman adanın etrafında gezinme şansı yakalıyorsunuz. Siz suyun üzerinden onu izlerken, o size mitolojideki yerini, Zeus’un çocuğunu taşıyan Leto’yu kıskançlıktan gözü dönmüş Hera’ya karşı nasıl koruduğunu ve Işık Tanrısı Apollo’nun adım attığı her yeri çiçeklerle doldurarak kendisini nasıl bir cennete dönüştürdüğünü anlatır.

Orada neler oluyor?

İsterseniz suyun üzerinde kalmayıp Bursa’nın dalış noktalarına da kaydırabilirsiniz rotanızı… Gemlik’in Kapaklı beldesinde suyun derinliklerindeki gizemi keşfe çıkabilir, suyun altındaki belki daha önce hiç görmediğiniz onlarca canlıyla tanışabilirsiniz. Şehrin merkezinden biraz daha uzaklaşmayı tercih ederseniz, İznik yollarına düşebilirsiniz. İznik Gölü’nde sizi heyecanlandıracak öyle çok şey var ki… 2014’te suyun altında keşfedilen bazilikayı (Aziz Neophytos Kilisesi) yakından görmek heyecan verici olabilir mesela. İznik Gölü kıyısına 20 metre açıkta, 1,5 metre derinliğinde ve 600 metrekare alan kaplayan bazilikanın, 1600 yıl önce inşa edildiği ortaya çıkarılmıştı. Ayrıca Amerika Arkeoloji Enstitüsü, bazilikayı “2014 Yılının En Önemli 10 Keşfi”nden biri olarak göstermişti. Yapılan detaylı araştırmaların ardından yüzlerce yıl öncesine ait 40 adet sikkenin bulunduğu bazilikayı ziyaret etmelisiniz. Tarihi M.Ö. 4. yüzyıla kadar uzanan, Bitinya, Roma, Selçuklu ve Osmanlı uygarlıklarına ev sahipliği yapan İznik’te yapabileceğiniz başka şeyler de var. İznik Gölü’nde kano keyfi yapmak gibi… Zaten su sporları konusunda birçok farklı imkan sunuyor İznik. Yüzme, sörf, kano, sukayağı…

Adım adım macera

İznik’in 8 kilometrelik parkuruyla Sansarak Kanyonu da gezginlerin en çok tercih ettikleri yerler arasında… İznik’te ayrıca foto-safari yapabileceğiniz Katırlı Dağları’nda; Köristan, Avdan, Müşküle, Samanlı Dağları’nda da, Hacı Osman Yaylaları bulunuyor. Orhaneli’nin 6 kilometre güneybatısındaki Sadağı Kanyonu da, Sansarak’tan sonra yerli ve yabancı turistlerin görmeden dönmediği, gezginlerin uğramadan edemediği Bursa’nın ikinci büyük kanyonu. Bilinenlere göre tam anlamıyla bir gezgin olan Roma İmparatoru Hadrianus’un karısı için yaptırdığı bu yerde günübirlik bir maceraya atılıp anın tadını çıkarmanız mümkün. Doğa sporlarıyla ilgilenenlerin en çok tercih ettiği yürüyüş parkurlarından olan bu kanyon belki daha birçok Bursalı tarafından keşfedilmedi ama ünü yurt dışına taşmış durumda.

Saklı cennet şarkıları

Bursa’nın gürül gürül, içinizdeki enerjiyle uyumlu bir coşkuyla akan şelaleleri de Bursa’nın, yine kentten çok uzaklaşmanıza gerek kalmadan gidip keyfine varabileceğiniz noktalarından. Çataltepe’deki yaklaşık 40 metre yükseklikten akan Suuçtu Şelalesi, Bursa merkezden 21 kilometre uzaklıktaki Saitabat Şelalesi, Uludağ’ın kar sularını 15 metre yükseklikten döken Aras Şelalesi ve adını Uludağ’ın güneydoğusundaki Alaçam Köyü’nden alan Alaçam Şelalesi en bilinenleri. Onlardan başka Softaboğan Şelalesi, Küreklidere Şelalesi, Kösehoroz Şelalesi, Şapçı Şelalesi, Oylat Şelalesi, Yarhisar Şelalesi, Karadere (Kocakaya) Şelalesi ve Kumla Uçansu Şelalesi de görülmeye değer. Kim bilir belki henüz keşfedilmeyen başka şelaleler de vardır ve belki de keşfedilmek için sizi bekliyorlardır. Yalnızca ormancılıkla uğraşan köylüler ve birkaç fotoğrafçı tarafından bilinen Dağpınar Şelalesi gibi… Dağpınar Şelalesi, Suuçtu Şelalesi’ne giderken karşınıza çıkacak son köy olan Muradiyesarnıç Köyü’ne bağlı. Şelaleye köyün içinden beş kilometre kadar ormanlık alana doğru patika yollardan giderek ulaşılabiliyor.

Biz gideriz longoza hey longoza!

Geçtiğimiz yıllarda keşfedilen ve Afrika savanlarına rakip görüntüleriyle keşfedilmemiş yılların acısını çıkaran Karacabey Longoz Ormanları, eğer hala gidip görmediyseniz bir an önce acil görülecekler listenize almanız gereken bir yer. Diğer adıyla Su Basar Ormanları, Türkiye’deki, varlığı bilinen 4 longoz ormanından biri.

Yerin altındaki gizem

Daha derinlere gitmek istiyor, biraz daha aşağılarda neler olup bittiğini merak ediyor, yerin altından doğa manzaraları görmek istiyorsanız Uluabat Gölü’nün güney bölümünde, Söğütalan Platosu’nun kuzey kenarında yer alan Ayvaini Mağarası tam size göre. İlk girişi Nilüfer ilçesine bağlı Ayvaköy’de olan mağara Türkiye’nin 7., Güney Marmara Bölgesi’nin ise keşfi yapılan en uzun mağarası…. Hidrolojik açıdan etkin bir yapıya sahip olan bu mağaranın diğer girişi Mustafakemalpaşa ilçesine bağlı Kazanpınar Köyü mevkiinde. Bursa’yı Mustafakemalpaşa’ya bağlayan 82 km’lik eski yol mağaranın yakınından geçiyor. Ayvaini’ne bu yoldan gidilebildiği gibi, gölün kuzeyinden geçen Bursa-Balıkesir-İzmir yolundan da gidilebiliyor.

Bir başka macera önerisi de Keles’ten. Zengin doğal kaynakları, yemyeşil vadileri ve uzayıp giden ırmaklarıyla rafting sporuna son derece uygun olan Keles’te ırmak kayağı, kanyon geçişi gibi eğlenceli ve heyecan dolu bir maceraya atılmak mümkün. Bursa ve çevresindeki alanlardaki nehirlerin, ırmakların aktığı vadileri takip ederek yapılan rafting turu sırasında daha önce hiç karşılaşmadığınız bitkileri, çok eski zamanlara tarihlenmiş eserleri görme fırsatı da bulursunuz. Keles’in engebeli ve dört tarafı dağlık alanlarıyla raftingin tadına varabilirsiniz.

İçinizdeki seferi

Son günlerde çok moda olan, televizyon dizilerinde, filmlerde sıkça karşımıza çıkan ATV turları da yanı başımızda yapılıyor. Keles’te ATV turlarına katılıp farklı bir deneyimi daha anılarınızın arasına katabilirsiniz. Açılımı “all terrain vehicle (Tüm arazilerin aracı)” olan ve kullanımı son derece basit olan ATV’lerle çıkacağınız mini safariler hem eğlenceli, hem keyifli hem de tur boyunca keşfettiklerinizle öğretici bir deneyim olabilir. Kim bilir belki attığınız bu küçük adım ileride anavatanı Afrika olan ve seferi kelimesinden türeyen 4-5 saatlik safariler için ilk adım olur. Biraz adrenalin? Biraz adrenalin?

Mavi ve yeşile uyanmak…

Hafta sonu birkaç arkadaşınızla cumadan yola çıkıp kamp kurmak sizin macera anlayışınıza daha uygundur belki. Bir sabah masmavi gökyüzünün altında bir sabah yemyeşil ağaçların kucağında; kuş cıvıltıları ve yaprak hışırtıları eşliğinde uyanma fikri size daha cazip geliyordur. Dağyenice Göleti, bu küçük kaçamağınız için son derece uygun bir yer. Yanı başımızdaki bu güzellik size hem balık tutma hem piknik yapma hem de isterseniz kamp kurma imkânı sağlıyor. Beşevler kavşağından Orhaneli istikametine ilerlediğinizde yaklaşık 3 kilometre sonra geniş bir yoldan sağa sapıyorsunuz. Bu yol hem Misi Köyü (Gümüştepe)’ne hem de Dağyenice Köyü’ne gidiyor. Dağyenice’ye gitmek için mezarlıktan sonra tekrar sağa saparak devam etmelisiniz. Gölete, köyün içinden geçtikten sonra ulaşıyorsunuz. Gölet çevresinde hiçbir tesis yok, bu sebepten yiyecek ve içeceklerinizi yanınızda götürmeniz gerekiyor. Dağyenice Göleti, akarsuyun önüne set çekilerek oluşturulmuş yapay bir gölet. Doğal güzelliğinden büyüleneceğiniz Dağyenice’de oltanızı kapıp rastlayacağınız balıkçıların aralarına karışabilirsiniz.

Tepede buluşalım…

Dört bir tarafınızı saran kasvetli duvarlar, yetişecek işlerin telaşı, trafikteki anlamsız gürültü olmadan doğanın kucağında geçen birkaç gün… Geldiğiniz yeri, şehri tamamen unutup doğanın kucağına dalmak… Daha önce yalnızca belgesellerde gördüğünüz bitki türlerini görmek, canlıları gözlemlemek… Örneğin bu hafta sonunu, huzuru da heyecanı da sizden esirgemeyen doğaya emanet mi etsek? Uludağ’ın zirvelerine doğru ya da en azından gidebildiğimiz kadar yükseklere kadar yürüsek? Apollo Kelebeği’ni görebileceğimiz zamana denk getirsek bu yürüyüşümüzü… Fotoğraf makinemizi alsak düşsek peşine Apollo’nun kocaman kanatlarının… Endemik bitkileri incelesek. Kim bilir kaç farklı türü çıkacak karşımıza… Yürüyerek yeni baştan keşfetsek Uludağ’ı… Sonuna kadar gidip zirveye ulaşsak… Kendi özgürlüğümüzle tepedeki çimenlikte buluşsak…

Adım adım macera…

Tabi bu muhteşem anların tadına varabilmek için dikkat edilmesi gereken hayati detaylar var. Yürüyüşünüzü daha kolay hale getirip, her adımın tadını çıkarabilmenizi kolaylaştıracak bazı eşyalara ihtiyacınız olacak. Bunlar arasında en önemli iki tanesi diğer malzemeleri koyabileceğiniz dayanıklı bir sırt çantası ve bileğinizi saran, tabanı toprak zeminde kaymayan yürüyüş ayakkabıları. Yağmurluk, el feneri, sağlam bir matara, pusula, şapka gibi eşyalar, günübirlik bir doğa yürüyüşünde ihtiyaç duyacağınız malzemeler. Malzemelerin gerekliliği çıkacağınız doğa yürüyüşünün mevsimine ve türüne göre de değişkenlik gösteriyor. Doğada her şey ihtiyaç duyulabileceği muhakkak ancak en önemlilerinin hemen ulaşabileceğiniz yerde olması doğadaki keyfinizin sürekliliğini sağlıyor. Yapacağınız doğa yürüyüşünde, önceden belirlediğiniz rotaya göre hareket edebilir ya da bir izi takip ederek yeni yerler keşfedebilirsiniz. Doğanın sınırsızlığında yaşayabildiğiniz özgürlüğün tadını çıkarmakla birlikte rehberiniz ve yürüyüş ekibinizden çok da uzaklaşmamanız gerekiyor ki doğa maceranız kâbusa dönüşmesin. Gideceğiniz yer ile ilgili önceden araştırma yaparak o yer hakkında bilgi edinebilirsiniz. Biraz adrenalin? Biraz adrenalin?

 

Bursa ile baş başa

Bulduğunuz ilk fırsatta uzun zamandır doğru dürüst gezemediğiniz şehirle iç içe bir gün geçirebilirsiniz. Tarihi çarşılarında dolaşır, Hisar’ı boydan boya adımlar, Bursa’nın geçen yüzlerce yıl boyunca şahit olduklarını bir de ondan dinlersiniz. Kentin koşturmacası, insanların telaşı, çevrenizde oraya buraya yetişmeye çalışanların, pazarcıların, esnafın, düğün alışverişine çıkmış ailelerin arasına karışırsınız. Bu şehir içindeki mini macera sizi çok yorarsa Koza Han’a sığınır, bol köpüklü bir kahve eşliğinde atarsınız yorgunluğunuzu. Kahvenizin yudumları eşliğinde etrafa bakınırken gözünüze kestirdiğiniz kumaşlara daha yakından bakmayı planlarsınız handan çıkmadan…

Bursa’nın emektar maceracısı

Dalıp dalıp gittiğiniz, boynunuz tutulana kadar, dakikalarca gözlerinizi dikip hayaller kurduğunuz gökyüzüne çıkmaya, maviliklere karışmaya ne dersiniz? Bunun için en iyi seçeneklerden biri Bursa’nın emektarı, birkaç yıl önce yeni yüzü ve daha güvenli hale getirilmiş haliyle yeniden karşımıza çıkan teleferik… Birkaç dakikalık yolculuk sırasında yaşadığınız heyecan, yukarıdan gördüğünüz muhteşem manzaraların verdiği mutluluğa karışsın. Hattı üzerinde salına salına ilerleyen teleferik içindeyken aşağı baktığınızda gördüğünüz küçücük binalardan biri sizin eviniz belki…

 

Suya meydan okumak…

Kimilerine tarif edemediği bir huzur, yaşamaya doyamadığı bir mutluluk ve enerji verir suda olmak… Kenarında, içinde, üzerinde ya da altında… Gözlerini kapatıp yalnızca sesini dinlerken bile iyi hisseder insan kendini. Bursa da bu anlamda tam bir cennettir. Siz de böyle düşünen maceracılardansanız Bursa’nın su dolu etkinliklerinden biri belki de hepsi tam size göre. Örneğin önünüze çıkan ya da zorla da olsa yarattığınız ilk fırsatta soluğu Sukaypark’ta alabilirsiniz. Bugüne kadar Wakeboard (Sukayağı) Dünya Şampiyonası ve Avrupa Kablolu Sukayağı (Cable Wakeboard) Şampiyonası gibi uluslararası alanda dev organizasyonlara ev sahipliği yapan Sukaypark’ın kapıları yüzme bilen herkese sonuna kadar açık. Eğer daha önce sukayağı yapmadıysanız belki de bu yıl bu deneyimi yaşamanızın vakti gelmiştir.

Kuşbakışı Bursa manzarası…

Bursa semalarında dolaşıp kenti yükseklerden izlemek, kuşbakışı manzaraların tadını çıkarmak için yapabileceğiniz başka bir seçenek de yamaç paraşütü. Bursa’nın kuzeydoğusunda, Katırlı Dağları sırasında bulunan, deniz seviyesinden 706 metre yükseklikte irtifası olan Gürsu kalkış pisti, yamaç paraşütü için en güvenli alanlardan biri. Bu ayaklarınızı yerden kesecek deneyimi yaşayabileceğiniz bir başka yer de Uluabat Gölü kıyısındaki Fadıllı… Buradaki havacılık tesislerinde kendinize ve sevdiklerinize ayırdığınız zamanı renklendirebilirsiniz. İsterseniz dönmeden, bölgenin yemyeşil ormanlarında kısa bir yürüyüşe çıkabilir isterseniz göl kenarında suyun tadını çıkarabilirsiniz. Bursa semalarında dolaşmanızı sağlayıp sizi kuşlarla yarıştıracak olan yamaç paraşütü fikri önceleri sizi biraz korkutabilir. Ama bu alanda deneyimli, uzman eğitmenlerin kontrolünde, kendinizi güvende hissetmeniz ve yükseldikten birkaç dakika sonra korkularınızın yerini keyfe bırakması kaçınılmaz.

Bu da ilginizi çekebilir
Kapalı
Başa dön tuşu