117
Hösök Ter’e sırtınızı
verdiğinizde Tuna yönünde
uzanan geniş bulvar Andrassy.
Üzerindeki tarihi mekânlar ile
UNESCO Dünya Kültür Mirası
Listesi’ne girmiş bir bölge. 2,5
km’lik bulvar; mimari resital
sunan büyükelçilikler, müzeler,
sergi salonları ve Opera
Binası ile Budapeşte’nin en
keyifli yerlerinden biri. Bulvar
üzerinde 22 numarada yer alan
Opera Binası mimari yapısıyla
göz alıcı. Opera izlemeseniz
dahi 2900 HUF ödeyerek
rehberli tura katılabilir ve binayı
gezebilirsiniz. Turun sonunda
bir de küçük konser olacak
tadımlık. Klasik müzik ve
opera sevenler ise bu ihtişamlı
salonda bir ziyafet için bir
an bile tereddüt etmemeli.
Dünyanın en iddialı devlet
operalarından biri Macarlarda.
Terör Müzesi de Andrassy
Bulvarı üzerinde 60 numaralı
binada yer alıyor. Çatısının
sunaklarında gamalı haç, yıldız
ve terör yazısı, duvarlarında
kurbanların vesikalık
fotoğrafları bulunan; içerisi
gezilmeden sadece binanın dış
cephesiyle bile insanoğlunun
ne kadar acımasız
olabileceğinin anlaşıldığı,
yakın tarih meraklılarının
kaçırmaması gereken bir
müze. Alman işgali sırasında
Nazilerin, Komünist dönemde
gizli servisin kullandığı
karakol binası çok etkileyici
şekilde düzenlenmiş ve müze
haline getirilmiş. Avrupa
medeniyeti günümüzdeki
insan odaklı konumuna kolay
gelmemiş malumunuz. Büyük
bedeller ödemiş. İşte çok
büyük acılar çekmiş olan
Macarlar da geçmişleriyle
yüzleşip ibret olsun, en
önemlisi tekrar yaşanmasın
diye son derece etkileyici bir
dokümantasyon çalışması
yapılmış ve müze 2002’de
açılmış. Neyin terörü diye
soranlara cevapları; Macar
halkının İkinci Dünya Savaşı ve
across was built in 1876 and was
also blown up in WW2. Rebuilt in
1948, it is 607 meters long and is
located at the most south corner
of the Margit Island. This bridge
will take you to familiar place: Gul
Baba Tomb… The Hungarians
embraced Gül Baba who stayed
in the city after Sultan Suleiman’s
Budin war, so much that they
made a tomb for him. Turn right
after you cross the Margit Bridge
to the Buda side you will see the
Turkish Street (Török Utca). After
100 meters down the street, one
of the streets on the right is the
Gül Baba Street.
The bridge that looks like
the Bosphorus Bridge over
the river is Elizabeth. As you
see the women names are
scattered all around the city.
It was constructed in 1897-
1903 and was the longest
suspension bridge when it
was completed. It was named
after the wife of Emperor Franz
Joseph, Elizabeth; the Queen
of Hungary. This beloved queen
was tragically assassinated. In
the small garden at the Buda
side, there is bronze statue of the
queen. After the WW2, the bridge
was rebuilt in 1964. It is the
newest and due to its snow-white
color the most elegant bridge in
Budapest. It was placed in the
narrowest part of the Danube,
with a 290-meter length. The
special lighting of the bridge was
created by the famous Japanese
lighting designer Motoko Ishii,
the cost was also covered by
the Japanese. The best way to
see these bridges up close and
enjoying the view is boat tours.
They have 1 or 2-hour boat rides.
If it is not a cold season the
ideal is letting yourself drift into
the magic of the sparkling city,
accompanied by classical music.
Margit’s Island
The island, between the Arpad
and Margit Bridges on the
Danube, takes its name from the
daughter of King Bela the 4th,
Princess Margit. Bela the 4th
promises to sacrifice his children
if his country is saved from the
Mongolian invasion. However, he
can not bear to see his beautiful
daughter Margit die and takes
her to the island when she was
10. Tomb of Margit, who died
of tuberculosis at 28, is on the
island. In the Ottoman period it