Jannah Theme License is not validated, Go to the theme options page to validate the license, You need a single license for each domain name.

Hangi zamana ayarladık saatleri?

 

Ahmet Hamdi Tanpınar - Saatleri Ayarlama Enstitüsü

“Ne kadar garip mahlûklarız? Hepimiz ömrümüzün kısalığından bahsederiz; fakat gün denen şeyi bir an evvel ve farkına varmadan harcamak için neler yapmayız?”

Ahmet Hamdi Tanpınar edebiyat yarışması

Hiciv, mizah, gözlem, kurgu ve öngörünün ne demek olduğunu ele güne gösteren Saatleri Ayarlama Enstitüsü; yazıldığı tarihin üzerinden yarım asır geçmesine rağmen hala geçerliliğini koruyor. Bu anlamda “zamansız bir zaman kitabı” niteliği taşıyor.

Ahmet Hamdi Tanpınar

Kara-mizah ile ironik bir üslup kullanılarak oluşturulmuş Saatleri Ayarlama Enstitüsü doğu-batı arasındaki gidiş gelişleri ve tereddütleri mükemmel bir dille anlatıyor. Anlatım, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın kendine has simgeci anlatımıyla birleşip, zaman zaman gelişen olaylarla birlikte başkalaşıyor. İnsanların popülerliğe ve paraya verdiği önemin, insanların nasıl bir anda yüz değiştirebileceğinin altı çiziliyor. Diğer bir ifade ile Saatleri Ayarlama Enstitüsü, aynı zaman diliminde yaşayan farklı kesimlerin prototiplerini incelemiyor; aynı insanların farklı dönemlerini, değişim süreçlerini inceliyor.

Zaman

İlk olarak 1954’te tefrikalar halinde yayımlanan daha sonra 1962’de kitap haline getirilen Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Türk Klasikleri dendiğinde akla ilk gelen eserlerden birisi… Başkarakter Hayri İrdal’ın anıları şeklinde kaleme alınmış. Enteresan hurafeler ve batıl inançlarla dolu çocukluğunu fakirlik ve sıkıntılarla geçiren İrdal, bu süre zarfında saatçi çıraklığı yapıyor. Askere gidip geldikten sonra hayatının bu mistik evresinden bir nebze kurtulmuş olsa da yokluk yakasını hiçbir zaman bırakmıyor. Bu esnada bir aile dostları vesilesiyle başı belaya giriyor ve bir süre Adli Tabip Dr. Ramiz’in psikanaliz tedavisine maruz kalıyor. Tedavisinin bittiği ve karısını kaybettiği için ikinci evliliğini yaptığı sıralarda ise doktor vasıtasıyla bir diğer kahramanımız Halit Ayarcı ile tanışıyor. Gerçek hayatta günümüzde de sık sık karşılaştığımız insanlardan olan biraz hayalperest biraz üçkağıtçı Ayarcı, Hayri İrdal’ın saat bilgisinden esinlenerek meşhur Saatleri Ayarlama Enstitüsü’ne can veriyor. Teorik olarak amacı ülkedeki tüm saatleri aynı ayara getirerek, saatler arasındaki farktan doğan kaybı engellemek olan bu kuruluş, pek çok kişiye çıkar sağlamaktan başka bir amaç gütmüyor elbette. Enstitü sayesinde lüks ve konfora kavuşan İrdal ise gerçek ve yalan arasında sürekli bocalıyor…

Saat

Şiirlerinde sembolist bir yaklaşımı olan Ahmet Hamdi Tanpınar, bu eserini de şiirlerinden ayrı tutmamış ve alt iletiler, göndermeler ve metaforlarla bezemiş. Sembolizm ile ülkenin girdiği yenilenme süreci vasıtasıyla bireyin, dolayısıyla bir bütün toplumun, doğu ile batı kültürü arasında ikilemde kalmasını hiciv yöntemiyle eleştirmiş. Toplum ve insanın medenileşme çabasından ziyade geçmiş ve gelecek arasında ikilemde kalması veya Tanpınar’ın esasında hayatın gerçeğini, varoluşu araştırdığı gibi düşünceler de alt anlamlardan bazıları. Saatleri Ayarlama Enstitüsü için sembolizmin ışığında farklı anlamlara bürünebilen bir roman demek de mümkün.

Yazı ve fotoğraflar: Engin Çakır

Başa dön tuşu