Jannah Theme License is not validated, Go to the theme options page to validate the license, You need a single license for each domain name.

Evliya Çelebi’nin izinde

 

Evliya Çelebi Yolu

2009 yılı sonbaharında 6 arkadaş düştüler yola. Evliya Çelebi’nin silinmeyen izlerini takip ederek, onun rotasına sadık kalarak ilerlediler. Seyahatname’sindeki Hac yolunu adım adım izlediler. Evliya Çelebi rehberliğindeki seyahatlerini kitaplaştırıp Bursa’nın soyut mirasında yer alan Evliya Çelebi güzergâhına kılavuz yaptılar. Evliya Çelebi’nin geçtiği yollar bıraktığı izler artık pusulalarla değil tabelalarla takip edilebilir hale geldi.

Evliya Çelebi Yolu

Evliya Çelebi, geleceği parlak bir genç, iyi eğitimli bir beyefendiydi ama yapmak istedikleri ona layık görülenlerden farklıydı. Küçük yaşlarda başlayan, yeni insanlar tanıyıp yeni yerler görme arzusunu hayata geçireceği bir fırsat kolluyordu. “Şefaat” yerine yanlışlıkla “seyahat” dediği rüyasının ertesi günü yollara düştü. İlk yolculuğunu 1640 yılında “sudan ibaret” diye tanımladığı Bursa’ya yaptı. Dönemin şair ve yazarlarının alışılmış edebi ifadeleri ve ağdalı cümlelerine karşılık, yazdığı 10 ciltlik Seyahatname’sinde gittiği yerleri, tanıdığı insanları, yaşadığı olayları kendi üslubunda, halk dilinde deyimler kullanarak anlattı.

Evliya Çelebi Yolu

Evliya Çelebi’nin yolu, 1671 yılında çıktığı Hac yolculuğunda da Bursa’dan geçti. Osmanlı tarihçileri onun Hac yolunda bıraktığı bu izleri takip ederek, ilk turu at üzerinde tamamladılar. Evliya Çelebi’nin 400 yaşına girdiği ve UNESCO tarafından Evliya Çelebi Yılı olarak kabul edilen 2011’de ise “Evliya Çelebi Yolu” adlı kitap yayın haline getirildi. Yolu yürüyerek, at ya da bisikletle geçmek isteyenlere rehber olan kitap, UNESCO Türkiye Milli Komitesi’nce “The Evliya Celebi Way” adıyla İngilizce olarak da yayınlandı. Araştırmanın öncüsü olan Dr. Caroline Finkel ve ekibi, tüm Osmanlıların en büyüğü olarak bahsettiği Evliya Çelebi’nin geçtiği yolları canlandırarak geçmişin daha iyi anlaşılabileceğine inanıyorlar. Onun izini takip ederek seyahat etmenin, bir süreliğine de olsa bambaşka ve daha sakin bir dünyayı ziyaret edebilme fırsatı vereceğini söylüyorlar.

Daha önce 1995 yılında düşünülen ama uygulamaya geçemeyen projedeki atların temini ve rehberlik görevini Ercihan Dilari üstlendi. Ekibin başka bir üyesi olan Kate Clow ise Türkiye’nin ünlü yürüyüş parkurlarından Likya Yolu’nun kâşifi olarak tanınıyor. Aslına sadık kalınarak takip edilen rotanın, Evliya Çelebinin ilk Hac yolculuğuna ait olması ayrıca önem taşıyor. Yalova’nın Hersek Köyü’nden başlayan yolculuk 40 gün at sırtında 7 gün de yaya olarak devam etti. Atlarla İznik, Yenişehir ve Kütahya’nın içinden Bursa, İnegöl, Afyonkarahisar ve Uşak’ın yakınlarından geçtiler. Osmanlı hamamları ve kaplıcalarına gittiler. Zamanında Evliya Çelebi’nin de katıldığını bildikleri Rahvan at yarışlarını ve Seyahatname’sinde, oynarken birkaç dişini kırdığını anlattığı cirit oyunlarını izlediler. Köylere yakın yerlerde kamplar kurarak, köy yaşamını daha iyi anlatan kimsenin olmayacağını düşündükleri köylülerle sohbet ettiler. Yolculuk boyunca karşılarına çıkan insanların ikramlarından ve ilgilerinden son derece memnun olan ekip, bu projenin rota üzerindeki köylere, kasabalara maddi getiri de sağlamasını umuyor.

Bursa Araştırma Merkezi, Büyükşehir Belediyesi ve Trafik Şube Müdürlüğü katkılarıyla, güzergâha üzerine turistlere kolaylık sağlayan yönlendirme tabelaları koyuldu. Tarihe ışık tutan, kültürel bağları güçlendiren ve turizme katkı sağlayan proje ve ardından gelen kitap, ekibin yolculuk boyunca yaşadıklarını da içeriyor. Bu çalışma sayesinde artık Evliya Çelebi’nin yolculuğundan kalan tek iz Seyahatname’sinde anlattığı kadarıyla kalmıyor.

Yazı: Ferhan Petek
Başa dön tuşu