“En iyi”nin peşinde

Henüz 22 yaşındayken “Dünya Şampiyonu” unvanını kazanan, her zaman “en iyisi” olmak için çalışan Muhammed Ali Clay, “tüm zamanların en iyi ağırsiklet boks şampiyonu” olmasının yanı sıra dünya çapında bir simgeydi. Vietnam Savaşı’na dâhil olmayı reddederek 5 yıl hapis ve para cezasını göze almış, ırkçılık ve savaş gibi insanlığa zarar verdiğine inandığı her görüşe karşı çıkmıştı. Popüler olduğu süre boyunca neredeyse girdiği her maçı kazanan Clay, maçlarını tüm dünyanın soluksuz izlediği bir boksördü. Dünyaya kavga etmek için geldiğini söyleyerek, herkesin, yaşadığı sürece hayatta yapabildiği en iyi şeyi yapması gerektiğini savundu. 80’li
yıllarda yakalandığı “Parkinson” hastalığına kadar hiçbir zaman dilinden düşürmediği “bütün zamanların en iyisiyim” sözünü
kanıtlarcasına yaşadı. Hayatı ve sıra dışı kişiliği Will Smith’in başrolünü üstlendiği 2001 yapımı filmle beyazperdeye aktarıldı.

Muhammed Ali
Muhammed Ali

In pursuit of “The Best”

Muhammed Ali Clay became the “World Champion” when he was only 22 years old and he was a symbol of the world as well as the “best heavyweight boxing champion of all times” who always strived to be “the best”. He had taken the risk of a 5 years prison sentence and a fine when he refused to be drafted for the Vietnam War and had continued to oppose all kinds of beliefs such as racism and war that he thought damaged humanity. Clay won almost all the matches he played throughout the time when he was popular and he was a boxer the matches of whom were watched by everyone. He said that he was born to fight, defending his belief throughout his life that everyone had to do what they did the best. He lived as if to prove his words of, “I am the best of all times” until the 80’s when he was diagnosed with “Parkinson’s” disease. His life and extraordinary personality was made into a movie in 2001 starring Will Smith.

Bu da ilginizi çekebilir
Kapalı
Başa dön tuşu