69
sızlanarak Yunanlılardan nefret ettiğini
ve kendisinin kaçarak kurtulduğu
yalanını söyler. Tahta atın tanrıça
Athena için yapılmış kutsal bir sunak
olduğunu, kente alınmadan yok edilirse
Athena’nın öfkesinin Troya üzerine
çekileceğini, içeri alınıp korunursa
da tanrıçanın lütfunun Troyalılara
yöneleceğini anlatır. Bu sırada Akhalar
şehrin kapılarından çekilirler. Barış
özlemiyle yanıp tutuşan Truvalılar
bu yalana inanırlar ve tahta atı içeri
alırlar. Gece barış kutlamalarıyla coşan
ve alkolün etkisiyle sızan Truvalılar,
atın içindeki Akhalı savaşçılara gafil
avlanırlar. Akhalı askerler gizlice kentin
kapılarını da açarlar. Akha ordusu girip
kenti yok eder ve insanları katleder.
Truva'nın baştan sona yakıldığı bu
korkunç katliam sonrasında Akha Kralı
Menelaus Helen’i alarak Yunanistan'a
yelken açar.”
Troya, M.Ö 3. ve 2. bin yıllarda canlı bir
kültür kenti, yerleşik tarım topluluklarını
yöneten bir krallığın merkeziydi. M.Ö
13. yüzyılın sonlarına doğru olan Troya
Savaşı’nın sonunda yakılan şehir
yeniden imar edildi. M.Ö 1000 yıllarında
ise terk edildi. M.Ö 700 dolaylarında
Yunanistan’dan gelen göçmenler
Troya’ya yerleşmeye başladılar. Bu yeni
yerleşim “İlion” adıyla M.S 5. yüzyıla
değin sürdü. M.Ö 6. yüzyıl sonundan
başlayarak bölgeye sırasıyla Persler,
Büyük İskender, Selevkoslar, Pergamon
Krallığı ve Romalılar egemen oldu.
Kazılar sonucunda Troya’da üst üste
kurulmuş, yedi ayrı kültürü temsil eden
4 mimari katın oluşturduğu 9 yerleşme
saptandı.
Troas Bölgesi'nin bir kısmı 1996
yılında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti
tarafından "Troia Tarihi Milli Parkı"
olarak ilan edildi. Böylelikle
"Homeros'un Doğası", ziyaretçilerin
Troia kalesinden çevreye baktıklarında
gördükleri doğal çevre (yaklaşık 12x12
km) özel bir şekilde korunuyor. Atın
bulunduğu alanı geçip ilerleyince
1...,61,62,63,64,65,66,67,68,69,70 72,73,74,75,76,77,78,79,80,81,...156