Dergi Bursa Nisan/Mayıs 2014 - page 69

67
Ferah. Onun “buzlar kraliçesi”
olduğunu düşünen de oldu,
“ateşin kızı” olduğuna inanan
da. O her şeyden önce bir
insandı. Diğer insanlardan farkı
belki de hayattan anladıklarını
başkalarına anlatış şekli
oldu. Çığlık çığlığa şarkılarını
söylerken içimize işledi, her
şeyin insanlar için olduğu
gerçeğini en tahammül
edilebilir şekilde yüzümüze
vurdu. Öyle ki onu dinlerken
yarınından umutlandı insanlar,
onun sesinden aldığı cesaretle
kafa tutabildi yalnızlığına.
Kendi acıları üst üste bindikçe,
onların altında kalıp ezilmek
yerine onları paylaşmayı tercih
etti. Paylaştıkça hafifleyen
ağırlıkların, hayatını istemediği
yönlere çekmesine izin vermedi
hiçbir zaman. 1998 yılında
ablasını kaybettikten sonra
her şeye 3 yıl ara verdi ve
1999 yılından itibaren “kısa
cümleler” kurmaya başladı.
Şebnem Ferah çok fazla göz
önünde olmadığı zamanlarda
merak edilen; yeni bir albüm,
yeni şarkılarla ortaya çıktığı
zaman ise en çok konuşulan,
en çok dinlenen ve bunun
için özel bir çabası olmadığı
halde hep tüm dikkatleri,
ilgiyi üzerine çeken biri oldu.
O kısa cümleler kurmaya
karar vermiş ve bu kararını
herkesle paylaşmıştı ama
onun hakkında konuşulanlar,
onu tarif edebilmek için
söylenenlerin sonu yoktu.
Hayat onun müziğe daha çok
bağlanması için her seferinde
başka bir sebep veriyordu.
17 Ağustos depreminde
ölen babası Ali Ferah’ın
ardından daha da sıkı sarıldı
müziğine. 2001 yılında hayata
“perdeler”ini araladı. Müziğin
tüm standartlarını aşan,
bilinenlerin ve imkanların
çok üzerinde bir kaliteyle
sunuyordu her yaptığını.
Yayınlandıktan yıllar sonra bile
etkisi devam eden klipler çekti,
unutulmaz anlara sahne olan
konserler verdi ve her zaman
festivallerin aranan ismi oldu.
2003’teki “Kelimeler Yetse”
ve 2005’teki “Can Kırıkları”
albümlerinden sonra 10 Mart
2007 yılında “Symphonic
Project” eşliğinde verdiği
konserin DVD’si yayınlandı.
Bu konser Şebnem Ferah’ın
bilinen şarkılarının değerini
ikiye katladı ve özellikle “Sil
Baştan” şarkısı bir tür “yeniden
doğuş marşı” haline geldi.
Duyguları, hayalleri, geçmişteki
sancılı dönemleri, geleceğe
dair umutları kısaca her haliyle
şekillenen şarkılarından oluşan
“Benim Adım Orman” isimli
albümünden sonra 2013 yılında
“Od” isimli 7. stüdyo albümü
yayınlandı.
for this. She had decided to write
short sentences and shared her
decision with everyone but there
was no end in the sentences that
could be spoken to describe her.
Life kept giving her other reasons
to cling onto music. She clung
more to music when her father
Ali Ferah died in the 17 August
earthquake. She drew her
“curtains” to the world in 2001.
She presented all her work in
a manner that exceeded all
standards and with a quality
that far surpassed what was
known and available. She shot
music clips the effects of which
continued for a long time, she
gave unforgettable concerts
and was always a name sought
after in festivals. Following the
albums “Kelimeler Yetse” in 2003
and “Can Kırıkları” in 2005,
she released a concert DVD in
10 March 2007 in collaboration
with “Symphonic Project”. This
concert doubled the value of
the popular songs of Şebnem
Ferah and especially the song
entitled “Sil Baştan” became an
anthem of “rebirth”. Following
the album “Benim Adım Orman”
encompassing songs shaped by
emotions, dreams, hardships of
the past and dreams of the future;
she released her 7th studio album
“Od” in 2013.
In addition to her albums with
her own songs adding a new
dimension of her own to music,
she sang duets with many popular
names such as Sezen Aksu,
Sertab Erener, Levent Yüksel,
Ajda Pekkan, Müzeyyen Senar,
Teoman, Haluk Levent, Yaşar
Gaga, Tarkan, Çelik. She sang
the Ortaçgil classic “Değirmenler”
in the Tribute to Bülent Ortaçgil
album. She worked in the dubbing
of the animation movie “Little
1...,59,60,61,62,63,64,65,66,67,68 70,71,72,73,74,75,76,77,78,79,...132
Powered by FlippingBook