Dergi Bursa Nisan/Mayıs 2014 - page 56

54
kitabi
literary
Nefesin yeter mi düğümdeki kederi dağıtmaya
Will your breath be enough to dispel the grief in the knot
Emine Civanoğlu
Her looks sank into Amira like
harpoons when she opened her
eyes; “You will look into the light.
No one else, only the light. You
should lose yourself Amira. You
should close your eyes and make
them feel that you are in another
world. They should think that they
cannot come to that world and
that you lose yourself with joy
when you are there. They should
think that you are convulsed
and that you will be ruined if you
stay alone in this sea of joy. You
should make love to yourself until
you make them feel that they are
your only savior.” Madam Lila
wraps her arms around herself,
bends her neck, like a dead bird.
“Then you should slow down and
this time make them feel that it
would be wonderful if they were
in that world as well. Then with
a last shudder, you should call
them over one last time to your
world of joy, you should invite
them over to your body and
crumble down. Amira, you should
look at them in such a way that…
You should look at them as if they
ruined your life. Sins should take
center stage. They should break
down for wanting to be a part of
that sin. You should make them
feel guilty as they have never
done so in order to make them
throw themselves at your feet. For
watching you, admiring you and
not taking you out of that world…
You should never forgive them
Amira.
What happens when a woman
dances? Do all spirits give way,
are all sounds dimmed, all minds
charmed and all that is to be
done forgotten? What happens
when a woman sings? Can
the real reason behind Egypt
losing the Six Day War be the
encompassing power of Ümmü
Gülsüm’s songs, especially
the inevitable and timeless
rudeness in a man’s body that
takes over everything? Can a
man who has listened to the
sweet voice of Asmahan sing
those beautiful songs resembling
scenic and fathomless deserts
stay motionless in the middle
of a war? Is revolution possible
when all around there are women
dancing and singing?
Can men make a real revolution
when women laugh their hearts
out, when even where they are
forced to live under the cold and
dark shadows of men, women
hold joyful gatherings with falafel
when they at least clear their
dreams of the hair of men and
when they are so skilled as to
bring a flowery spring to the table
even in the deepest winter or
when women carry each other’s
cure in their hands, bodies, eyes
and hearts with such esteem?
“I don’t want to tell these
anymore. Because everyone
became a revolutionary after
the revolution. So everyone was
a hero and we had no idea! We
were a handful of people, now
revolutionaries fill city squares.
I patiently waited… My father
died before I could tell him. This
begrudges me. I couldn’t write, I
Gözlerini açtığında Amira’yı
zıpkınladı bakışlarıyla; “Işığa
bakacaksın. Hiç kimseye değil,
yalnızca ışığa. Kaybolmalısın
Amira. Gözlerini kapatıp
onlara başka bir dünyada
olduğunu hissettirmelisin. O
dünyaya gelemeyeceklerini
ve senin orada zevkten deliye
döndüğünü düşünmeliler.
Kıvrandığını ve bu zevk
denizinde yalnız kalırsan
mahvolacağını düşünmeliler.
Onlara kendilerini senin tek
kurtarıcın olarak hissettirinceye
kadar kendinle sevişmelisin.”
Kendi belini sarıyor Madam
Lila, boynunu kıvırıyor, ölü
bir kuş gibi. “Sonra düşürüp
ritmini, yine onlara bu kez
tatlı tatlı o dünyada olsalar ne
güzel olacağını hissettirmelisin.
Sonra son bir titremeyle, son
kez çağırarak onları zevkten
oluşan dünyana, vücuduna
davet ederek, yıkılmalısın.
Yüzünde hissederek ışığı,
tam gözlerinde, gözlerini
açmalısın. Amira onlara öyle
bir bakmalısın ki… Hayatını
mahvetmişler gibi bakmalısın
onlara. Sahnede günah
olmalı. O günaha katılmak
istedikleri için içleri ezilmeli.
Ayaklarına kapanmaları için
onlara hiç olmadığı kadar suçlu
hissettirmelisin. Seni izledikleri
için, hayran oldukları için,
sonra seni o dünyadan çekip
alamadıkları için… Onları hiç
affetmemelisin Amira.
Bir kadın dans ederse ne
olur? Bütün ruhlar çekilir,
sesler susar, akıllar efsunlanır,
bütün yapılacaklar unutulur
mu? Bir kadın şarkı söylerse
ne olur? Mısır’ın Altı Gün
Savaşı’nı kaybetmesinin
nedeni gerçekten de Ümmü
Gülsüm’ün şarkılarındaki
kuşatıcı güç, özellikle de bir
erkeğin vücudundaki her yeri
ansızın ele geçiren o amansız
ve zamansız hoyratlık olabilir
mi? Asmahan’ın o güzel ve
derin ve uçsuz bucaksız çöller
gibi insana yolunu kaybettiren
gözlerine baka baka onun o
güzel sesini, güzel şarkılarını
dinleyen bir adam, bütün
soyunun canını alacak bir
savaşın orta yerinde öyle
kıpırtısız kalabilir mi?
Etrafta kadınlar dans ederken,
kadınlar şarkılar söylerken
devrim yapılabilir mi?
Kadınlar büyük kahkahalarla
gülerken, kadınlar erkeklerin
soğuk ve karanlık gölgesinde
yaşamaya mecbur oldukları
yerde bile bir tutam ağdayla
en azından düşlerini erkeklerin
bütün kıllarından temizleyecek
falafelli neşeler taşan
eğlenceler yaparken, kadınlar
1...,46,47,48,49,50,51,52,53,54,55 57,58,59,60,61,62,63,64,65,66,...132
Powered by FlippingBook