Dergi Bursa Ekim-Kasım 2011 - page 36

34
evrensel sanat
ve ruhsal bunalım sebebiyle birkaç
hafta hastanede kaldı. Hastaneden
çıkan Van Gogh, halüsinasyonlar ve
zehirlenme paranoyası sebebiyle,
hastaneye geri döndü. On gün sonra
hastaneden bırakılsa da, başında polis
zoruyla tekrar hastaneye kapatıldı.
Arkadaşı Paul Signac'ın gözetiminde
evine dönmesine izin verildi. Kasabada
istenmediğinin farkında olan Van Gogh,
Theo'nun tavsiyesi üzerine, Arles'a
30 km uzaklıkta bulunan Saint-Rémy
kasabasındaki Saint-Paul-de-Mausole
akıl hastanesine geçmeyi kabul etti ve
Arles'dan ayrıldı.
Van Gogh, Saint-Rémy'de Dr. Théophile
Peyron'un gözetiminde resim yapmaya
devam etti. En bilinen eserlerinden
biri olan Yıldızlı Gece'yi yaptı. Tekrar
bir nöbet geçirip boyalarını yemeye
kalkışınca bir süre resim yapmasına
izin verilmediyse de, durumu düzelince
resim yapmaya devam etti. Zamanının
çoğunu odasında geçiriyor, dışarıya
ancak doktor gözetiminde kısa
yürüyüşler için çıkabiliyordu. Bu yüzden
resim konusu bulmakta zorlanınca,
Jean-François Millet gibi başka
ressamların veya kendisinin daha
önceki eserlerinin yeni yorumlarını
çizmeye başladı. Daha sonra bir dizi
yeni nöbet geçiren Van Gogh, aynı
sıralarda Paris'te ünlenmeye başladı.
Mercure de France dergisinde çıkan
bir yazıda, Van Gogh'dan "dahi" diye
bahsediliyordu.
Van Gogh Saint-Rémy'den ayrılıp
Paris yakınlarındaki Auvers-sur-Oise'a
geldi. Burada, daha önce ruhsal
problemli ressamlarla ilgilenmiş olan
Dr. Paul Gachet'nin gözetiminde
kalacak, kardeşi Theo'ya da yakın
olacaktı. Van Gogh'un Dr. Gachet
hakkındaki ilk yorumu "bence benden
daha hasta, ya da tam benim kadar
hasta diyelim" oldu. Fakat sonradan
doktorla iyi geçinmeye başlayan Van
Gogh, doktorun üç ayrı portresini
çizdi. Auvers-sur-Oise'da kaldığı süre
boyunca kendini tamamen resme veren
Van Gogh, burada geçirdiği 70 günde
yaklaşık 70 yağlıboya resim üretti.
Annesi ve kız kardeşine yazdığı son
mektupta, kafasının geçen yıla göre
çok daha sakin ve huzurlu olduğunu
yazdı. Fakat daha sonra resim
malzemelerini alıp bir tarlaya yürüyen
Van Gogh, kendisini tabancayla
göğsünden vurdu. Sendeleyerek
kaldığı otele döndü ve yatağına uzandı.
Kanamayı fark eden otel sahibi, kasaba
doktoru Mazery'yi ve Van Gogh'un
doktoru Gachet'yi çağırdı. Doktorlar,
mermiyi çıkarmanın çok riskli olacağına
kanaat getirip Theo'ya hemen gelmesi
için haber yolladılar. Vincent Van Gogh,
29 Temmuz 1890 sabahı, kardeşi
Theo'nun kollarında öldü, ve Auvers-
sur-Oise'a gömüldü.
Hayatının son iki yılını ciddi şekilde
etkilemiş olan akıl hastalığı için
bugüne kadar 30'dan fazla teşhis
veya olası sebep ileri sürüldü ama
en önemli eserleri de bu dönemde
geldi. Şizofreni, manik depresyon,
frengi, boya zehirlenmesi (soluma
veya yutma yoluyla), Ménière hastalığı
ve güneş çarpması gibi teşhisler
konuldu. Kötü beslenme, aşırı çalışma,
uykusuzluk ve alkol düşkünlüğü ise
hastalılığının etkilerini arttırdı. Son
dönem eserlerinde açıkça görülen sarı
renk düşkünlüğü için, Van Gogh'un
bolca içtiği absentte bulunan tuyon
maddesinin neden olduğu söylendi. Bu
madde Van Gogh'un görüşünü bozarak
nesneleri sarımtırak renkte görmesine
sebep olmuş, bu da ressamın
eserlerine yansımıştı. Bir başka teoriye
göre ise Van Gogh'a hastalığının
tedavisi için yüksek dozlarda yüksük
otu verilmişti ve yüksük otu sarımtırak
görüşe veya sarı lekeler görmeye
sebep olmuştu. Fakat yaptıkları
gerçekti, kendisi hayal… Eserlerini
izleyenler ona hep hayran kaldılar.
1...,26,27,28,29,30,31,32,33,34,35 37,38,39,40,41,42,43,44,45,46,...132
Powered by FlippingBook