“Bu hikâyedeki defolu mal benim”

“Geride bıraktığımızı zannettiğimiz ama usul usul ardımızdan gelip yanı başımızda biten, çocukluğumuzun toplamından ibaret, tüm psişik düğümlerimizin gelip de bir yumakta toplandığı şey değil midir hayat dediğimiz?”

 “Bayan Hiçbiri” adlı ilk romanıyla kendisine geniş bir okur kitlesi edinen senarist-yazar Aybike Ertürk’ün ikinci romanı “Votka & Pera” kitapseverlerle buluştu. Dünyanın pisliğinin, riyakârlığının ve acımasızlığının kovalara doldurulup taşındığı bir gazetede editör olarak çalışan Arda’nın freni patlamış kamyon misali kontrolden çıkan hayatı gözümüzün sol şeridinden hızla akarken onun, veteriner sevgilisi Pera’ya olan aşkına, bağımlı ruhunu ehlileştirmeye çalışmasına ve başına gelen her felaketin müsebbibi, bir türlü peşini bırakmayan çocukluk travmalarına şahitlik ediyoruz.

“Bu hikâyedeki defolu mal benim. Ruhum ihraç fazlası tişört gibi delik deşik. Vazgeçtim… Pes ettim… Yaşamak için mantıklı bir sebebi olmalı insanın… Pera’nın aşkı yaşama sebebim olabilir miydi bilmiyorum ama kesinlikle denemeye değerdi…”

Film tadında bir anlatıyla okuru bilinen bir dünyanın bilinmezlerine doğru sürüklerken, topluma, ilişkilere ve ruhlarındaki boşluğu, içerek, yiyerek, tüketerek doldurmaya çalışan bağımlı kişiliklere ayna tutan yazar Aybike Ertürk, “Çoğumuz kuşlar kadar özgür olduğumuzu düşünürken, zihnimizin toz tutmuş köşelerinde hapsolduğumuzun farkında bile değiliz. ‘Aman ha! İçindeki çocuğu öldürme!’ diyenler keşke bize onu özgür bırakmamız gerektiğini de söyleseler…” diyor.

Ertürk’ün kendine has, eğlenceli bir dili ve bu dünyayla bir meselesi var. Destek Yayınları etiketiyle raflardaki yerini alan, incelikle işlenmiş olay örgüsüyle ilk sayfasından itibaren okuru kendine bağlayacak olan “Votka & Pera” özgün karakterleri ve akıcı anlatımıyla keyifle okunacak, akıldan çıkmayacak bir roman.