Her adımda insanın içini tarifsiz mutluluklarla, kolay kolay bitmeyecek enerjilerle dolduran Sadağı Kanyonu… Tabiat Ana’nın, çocuklarına sunduğu, mis kokulu, rengârenk…
Devamını oku »
İsa’dan önce 2600, bir kadın eliyle tanıştığım yıllar. Çin İmparatoru’nun Saray Bahçesi. Güneşin ısıttığı ılık rüzgârın dut ağacı yapraklarını titrettiği…
Devamını oku »
İçinden nehir geçen bütün kentler gibi alımlı ve mağrur. Saçının rengini, altın yaldızlı kubbeli manastırlarından; gözünün rengini, uçsuz bucaksız yeşilliklerinden; yanaklarının…
Devamını oku »
Üçü gitti birisi kaldı. Şimdi sıra yine “Sonbahar”ın… Mevsimlerin en sarısı; hüznü, yalnızlığı ve sessizliği paylaşmak için yine aramızda.…
Devamını oku »