129
Tekneye döndüğümüzde etrafta
dalıştan yorulmuş olanların kestirdiğini
gördük. Bunun sebebini birazdan yolda
biz de anlayacaktık. Tüm dalgıçlar
tekneye çıktıktan sonra ekipmanlar
da yerleştirildi. Kaptan miçolara işaret
verdi ve demir alındı. Dönüş yolu
başlamıştı. Hepimiz turkuvaz mavisi bir
yolculuk sonrası sualtına hayran olmuş
bir şekilde geçiriyorduk dönüş yolunu.
Yorgunluğunu atanlar uyandıkça
sohbetler ve kahkahaların da sayısı
giderek arttı. Dönüş yolunda dalış
platformunun üzeri yine doluydu ama
bu sefer jakuzi keyfini yaşayabilmek
için. Delikli bir platform olduğu için
giderken alttan su fışkırtıyordu ve bir
jakuziden hiçbir farkı yoktu. Bunu
keşfedenlerse doğal jakuzideki
yerlerini çoktan almışlardı. Keyifli bir
mavi yolculuktan sonra yine Manavgat
nehrindeydik. Karpuzlar kesildi ve
aramızdan bazıları nehirde yüzmek
için suya atladı. Tekne personeli
suya birden atlanmaması konusunda
uyarılarda bulunuyordu. Çünkü nehir
sıfıra yakın bir derecede aktığı için
sıcak denizden çıkmış vücutlar için
tehlikeliydi. Felç bile olunabilirdi. Zaten
suya girenler uzun süre kalamadan
tekneye geri döndüler, su çok soğuktu.
Sıra gelmişti sertifikalarımızı almaya.
Herkes teknenin ortasında toplandı
ve sırayla isimler okundu. Zor bir şeyi
başarmanın mutluluğu yaşanıyordu.
Ama böylesine keyifli bir ekiple
yolculuğun sonuna gelmiş olmak,
buruk bir mutluluk yaşatıyordu. Dalış
turumuzdan geriye harika görüntüler
eşliğinde unutulmayacak hatıralar
kalmıştı. Manavgat’a ve suyun altına
hayran kalmamak elde değildi. Su
canlılarını ve özellikle de Caretta
Caretta’yı unutmak mümkün değildi.
Karaburun’da geçirilen bu gün bir
dalışın sadece dalmaktan ibaret
olmadığını bize kanıtlamıştı. Bir dalış;
hem eğlenmekti, hem sosyallik hem de
spor yapmak…
1...,121,122,123,124,125,126,127,128,129,130 132,133,134,135,136,137,138,139,140,141,...156