Dergi Bursa / TEM. AUG. EYLÜL 2019 / Sayı 54
37 Caroline Finkel ve ekibi, tüm Osmanlıların en büyüğü olarak bahsettiği Evliya Çelebi’nin geçtiği yolları canlandırarak geçmişin daha iyi anlaşılabileceğine inanıyorlar. Onun izini takip ederek seyahat etmenin, bir süreliğine de olsa bambaşka ve daha sakin bir dünyayı ziyaret edebilme fırsatı vereceğini söylüyorlar. Daha önce 1995 yılında düşünülen ama uygulamaya geçemeyen projedeki atların temini ve rehberlik görevini Ercihan Dilari üstlendi. Ekibin başka bir üyesi olan Kate Clow ise Türkiye’nin ünlü yürüyüş parkurlarından Likya Yolu’nun kâşifi olarak tanınıyor. Aslına sadık kalınarak takip edilen rotanın, Evliya Çelebi’nin ilk Hac yolculuğuna ait olması ayrıca önem taşıyor. Yalova’nın Hersek Köyü’nden başlayan yolculuk 40 gün at sırtında 7 gün de yaya olarak devam etti. Atlarla İznik, Yenişehir ve Kütahya’nın içinden Bursa, İnegöl, Afyonkarahisar ve Uşak’ın yakınlarından geçtiler. Osmanlı hamamları ve kaplıcalarına gittiler. Zamanında Evliya Çelebi’nin de katıldığını bildikleri Rahvan at yarışlarını ve Seyahatname’sinde, oynarken birkaç dişini kırdığını anlattığı cirit oyunlarını izlediler. Köylere yakın yerlerde kamplar kurarak, köy yaşamını daha iyi anlatan kimsenin olmayacağını düşündükleri köylülerle sohbet ettiler. Türkiye’nin ilk uzun mesafe atlı gezi ve yürüyüş yolundaki bu yolculuk boyunca karşılarına çıkan insanların ikramlarından ve ilgilerinden son derece memnun olan ekip, bu projenin rota üzerindeki köylere, kasabalara maddi getiri de sağlamasını umuyor. UNESCO Kültürlerarası Diyalog Komitesi Başkanı ve Bilkent Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Dr. Mehmet Kalpaklı da konu ile ilgili yaptığı açıklamada Evliya Çelebi’nin tarih adına önemli adımlar attığına işaret etti ve bu yola derin bir anlam kattı: “İnsanlığın savaşı, zihinde başlar ve zihinde biter. Kültür yolları bu savaşların bitirilmesi noktasında büyük önem taşır. Evliya Çelebi Kültür Yolu üzerinden geçecek turistlerin de kültürlerarası diyaloğu sağlarken aynı zamanda bu coğrafyayı tanıyacak olmaları önemli birer adımdır. Kültürlerarası diyaloğun bu ruhaniyetli şehirde başlaması da çok önemli...” Çelebi Yolu Tabelaları Bursa Araştırma Merkezi, Büyükşehir Belediyesi ve Trafik Şube Müdürlüğü katkılarıyla, güzergâha üzerine turistlere kolaylık sağlayan yönlendirme tabelaları koyuldu. Tarihe ışık tutan, kültürel bağları güçlendiren ve turizme katkı sağlayan proje ve ardından gelen kitap, ekibin yolculuk boyunca yaşadıklarını da içeriyor. Bu çalışma sayesinde Evliya Çelebi’nin yolculuğundan kalan tek iz Seyahatname’sinde anlattığı kadarıyla kalmadı. Bursa’nın Ayasofyası diye tarif ettiği Ulu Cami’den Bursa’nın kadim tarihine kadar her köşesine, her dokusuna dair bir miras bırakmış Evliya Çelebi. Geçtiği her şehir gibi Bursa’yı da nakış gibi işlemiş. Kitaptaki her şeyi aktarmak mümkün olmasa da, onu satırlarındaki naifliği ve yalın anlatımıyla hatırlamak, ona yapılabilecek en saygı dolu selam denebilir. “Velhasıl Evliya Çelebi, seyahatten ibaret...” known as the discoverer of the Lycian Way renowned in Turkey with its trekking routes. It is also important that the route followed as true to its original is that followed by Evliya Çelebi during his first Pilgrimage. The journey that started at Hersek Village of Yalova continued for 40 days on horseback and 7 days on foot. They passed through İznik, Yenişehir and Kütahya on horseback and near Bursa, İnegöl, Afyonkarahisar and Uşak. They went to Ottoman baths and hot springs. They watched Rahvan horse races that they know Evliya Çelebi took part in and watched games of cirit, the game during which he broke several of his teeth as depicted in the Book of Travels. They camped near villages and talked with villagers since they are of the opinion that no one can tell village life better than the villagers themselves. The team was quite satisfied of the hospitality and interest of the local people they came across during this first long distance horseback riding and trekking route in Turkey and they hope that the project will provide financial income to the villages and towns along the route. Dr. Mehmet Kalpaklı, UNESCO Intercultural Dialogue Committee Chairman and President of Bilkent University Department of History pointed out in his explanation on the subject that Evliya Çelebi took important steps for history thereby providing a deeper meaning to this route: “The battle of mankind starts and ends in the mind. Routes of culture are very important for ending these wars. It is an important step that the tourists will get to know this geography while carrying out an intercultural dialogue as they follow the Evliya Çelebi Cultural Route. It is very important that intercultural dialogue starts in this spiritual city…” Çelebi Way Signposts Guiding signposts for helping the tourists have been placed along the route with contributions by the Bursa Research Center, Metropolitan Municipality and Traffic Division. The book that followed this project which strengthens cultural bonds while contributing to tourism includes all that the team experienced during their trip. Thanks to this project, the only trace of Evliya Çelebi’s travels will not be that which is depicted in his Book of Travels. Evliya Çelebi has left behind a significant heritage from the Grand Mosque described by him as the Hagia Sophia of Bursa to the immemorial history of Bursa. He has described Bursa in exquisite detail just as he has done each city that he has passed through. Even though it is not possible to convey everything in the book as it has been written, remembering him with the naivety and plain prose in his book can be considered as the most reverential homage. “In short, Evliya Çelebi is all about travelling…”
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MjAwNTM=