Dergi Bursa / NİSAN-MAYIS 2019 / Sayı 53
32 bursa dokusu bursa motifs itibaren bahar başlangıcında, erguvanlar çiçeğe bezenince, Türkiye’nin dört bir yanından gelen müritleri, Emir Sultan’ın türbesini ziyaret eder. Kalabalıkların Bursa’da buluştuğu bu dönem, “Erguvan Cemiyeti, Erguvan Faslı, Erguvan Bayramı” diye anılmaya başlanır.” 14. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar erguvan adına şenlikler hatta bayramlar düzenlendi Bursa’da. 1855 Bursa depreminden sonra ise büyük bir kısmı yıkılan şehir kendini toplamaya çalışırken, şehir halkı bayramlarını ve panayırlarını unuttu. Zaman içinde unutulduysa da 2000’den bu yana yapılan hareketlendirme çalışmalarının en somut kanıtı “Erguvan Bayramları”nın yeniden kutlanmaya başlamış olması. Kardeşlik, sevgi ve paylaşımın ne demek olduğunu anlatan bir tema etrafında toplanan bu bayramlarda; doğayı, onun bereketini ve güzelliğini anlatmak için yapılan şenlikler düzenleniyor. Bu şenlikler kapsamında çeşitli sergiler açılıyor, paneller düzenlenip, söyleşiler yapılıyor. Erguvan dikme günleri ile erguvan severler ortak paydada buluşturuluyor. Yazarlara, şairlere ilham vermiş erguvan tarih boyunca. Baki “Dürr ü yakut ile nahl-i murassa sandım / Erguvan üzre dökülmüş katarat-ı emtâr” yani “Erguvan üzerindeki çiğ damlalarını görünce / yakut ve mercanla süslü bir fidan sandım.” Böyle anlatmış Baki erguvana olan hayranlığını. Hilmi Yavuz “Erguvan Sözler”de “Zamandır seni sardığım kumaş. Bekledin örtünsün ki yavaş yavaş Erguvandın, kayboldun dile gelişlerde...” demiş onun için. Evliya Çelebi “Erguvan Cemiyeti Faslı” yazısında Bursa’daki erguvan sohbetlerinden bahsetmiş. Aslında erguvanla özdeşleşmiş bir şehir daha var. İstanbul’u ve özellikle boğazı kendine has rengine bürüyen erguvan ağacı, İstanbul’un da önemli simgelerinden kabul ediliyor. Hatta İstanbul’un erguvan zamanı kurulmaya başlandığı da rivayetler arasında. İstanbullu erguvan âşıkları da bu nadide ağaç için yaşatma ve koruma derneklerinde, kulüplerde Bursa’dakilerle benzer organizasyonlar düzenliyorlar. Şehrin köşe bucağında ne kadar erguvan ağacı varsa tek tek bulunup, koruma altına alınıyor. Haritaları çizilip, olağan durumlara karşı zayiatı için engelleyici çalışmalar yapılıyor. Yeni ağaçlar dikiliyor. Ne kadar çok ağaç olduğunu vakti gelince; Mudanya’dan Tirilye’ye, Güzelyalı’dan Kurşunlu’ya, Gemlik’ten Yalova’ya giderken kolayca anlayabilirsiniz. İsmine paneller, söyleşiler yapılan, bayramlar ilân edilen kaç ağaç var ki? Ağacının yaprakları ve çiçeği üzerine düşen çiğ damlalarıyla eşsiz bir mücevher gibi… Soğuğa ve sert rüzgârlara karşı dayanıksız, Bursa’nın zarif, narin, alacalı erguvanı. festivities and fairs. Over time, it was completely forgotten but the “Rosebud Festivals” that have started to be organized since 2000 is proof of these efforts for revitalization. Festivities for depicting nature, its abundance and beauty are organized during these festivals built around a main theme depicting fraternity, love and sharing. Various exhibitions, panels and interviews are organized. Rosebud lovers meet on common grounds on rosebud planting days. Redbuds have inspired authors and poems throughout history. Baki has written, “Dürr ü yakut ile nahl-i murassa sandım / Erguvan üzre dökülmüş katarat-ı emtâr” meaning “When I saw the dewdrops on redbuds / I thought it was a sapling covered in rubies and corals.” This is how Baki has put in words his awe for redbuds. In “Erguvan Sözler”, Hilmi Yavuz wrote, “Time is the fabric I wrap you in. You waited some time to cover up, you were a redbud, lost among utterances...”. Evliya Çelebi mentioned the redbud conversations in Bursa in his article entitled, “Erguvan Cemiyeti Faslı”. Actually there
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MjAwNTM=