Dergi Bursa / EYLÜL 2018 / Sayı 50
59 HAMAK İNSANIN ÇOCUKLUK AŞKIDIR Hamak denince sizde nasıl duygu ve düşünceler uyanıyor? Hamak insanın çocukluk aşkıdır ve hamak sevmeyen insan yoktur bence. İnsan hayatında bazı eşyalar, kendine ayrıca zaman ayırmak anlamında mutlaka bir yerde durur, sallanan koltuk mesela. Hamak da aslında ağaç demektir. Ağaç yapraklarının gölgesi, rüzgârın sesi demektir. Karadaki denizcilik hayatımızdır ki hamak denizcilerin ortaya çıkardığı bir kültürdür. İki ağaç arasında bir kıyı yapıp, sanki denize uzanmak gibi hazzı vardır. Trabzon’da da hamak vardı hem sahilde balıkçıların hem de devletin kamplarında köşede bir yerde dururdu mutlaka. Hamakta sallanmak sihirli bir şey… Hayatın bütün yorgunluklarından, sıkıntılarından uzaklaşıp kendi kendine kalabileceğin bir yer. Psikiyatr olsaydım hastalarını kanepeye değil hamağa uzatırdım (gülüyor). İnsan kendini daha özgür hissediyor, rahat bırakıyor, kabuklarından arınıyor çünkü. DOĞAMIZI VE TARİHİMİZİ KORUYAMIYORUZ Gelelim o zaman azalan yeşile, koruyamadığımız doğaya. Yaptığımız tüm eylemler aslında yok ettiklerimizi yerine koyma çabasından öteye gidemiyor değil mi? Biz doğamızı, tarihimizi koruyamayacağız kendimizi kandırmayalım. Çünkü bir ülkeye korumacılık düşüncesi müzelerden verilir. Bir ülkenin müzeleri varsa o ülkenin bireyleri doğasını ve tarihini korur. Nasıl ki bedenimize kan damardan yayılıyor, korumak düşüncesi de bir topluma müzelerin koridorlarından yayılır. Ne kadar müzen varsa korumacılığın o kadar güçlenmiş demektir. Bu konuda Türkiye Cumhuriyeti dünyanın en zayıf, en gelişmemiş ülkelerinden biridir ne yazık ki. Oysa Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyeti kurmadan önce Ankara’da Etnografya Müzesi’ni kurma kararını çıkarmış Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden. Atatürk her şeyi biliyordu çünkü ama biz onu böyle tanımadık. Mustafa Kemal Atatürk kronolojik sıralamayla anlatılacak bir insan değildi; büyük bir devrimci, büyük bir aydın, büyük bir entelektüeldi. Yıllardır müzeciliğin eski eşyaların konulduğu bir depo olmadığını anlatmaya çalışıyorum. Aydın insan anlıyor ama benim ülkem aydınların çok dolu olduğu bir ülke değil ki! Ne yazık ki bu yüzden doğanı, denizini, tarihini, her şeyini kaybediyorsun. Siz çok fazla müze ve şehir geziyorsunuz. En çok etkilendiğiniz müzeleri tavsiye olarak almak isteriz mümkünse? O kadar çok ki! İngiliz müzeciliği çok farklı bir yerde. nature and history. Just like blood spreading all over our body by way of veins, the idea of preservation spreads out from the corridors of museums. The more museums you have, the stronger your preservation aspect shall be. Unfortunately, Turkish Republic is one of the weakest and most underdeveloped countries in the world in this aspect. But Mustafa Kemal Atatürk had issued the decision to build the Museum of Ethnography in Ankara before founding the Republic. Because Atatürk knew everything, but we did not get to know him like that. Mustafa Kemal Atatürk was not an individual who could be taught chronologically; he was a great revolutionary, a great luminary and a great intellectual. I have been trying to tell desperately for years that museums are not places where old objects are protected. Intellectual people understand it, but my country is not one full of intellectual people! Unfortunately, that is why you end up losing your nature, sea, history and everything. You travel to a lot of museums and cities. Could you please give us some advice as to which museums have attracted you the most? So many! British way of operating museums is at a much different level. Germany, France, Belgium, Russia, Holland; they are all very different. But I recently had the chance to visit the Rijksmuseum which was under restoration in Amsterdam and I loved it. They have built a Charlie Chaplin museum at the city of Corsier-sur- Vevey, part of Lausanne in Switzerland. However, The Olympic Museum at Lausanne was a disappointment. It is surprising how bad such a rich subject was displayed! The world’s largest automobile museum is in the Alsace region of France. Museums of artists in Colmar are really nice. Statue museums in Rome are worth seeing. Köln museum of paintings in Germany is really good. And I love the museum cafés in Paris. D’Orsay is the museum that I like as well as its café. I love the structure also since it is a marvelous old station building. Sipping coffee right underneath the old station clock overlooking the street makes me so happy! And wonderful, almost poetic scenery appears when sunlight
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MjAwNTM=