Dergi Bursa Haz-Tem 2013 - page 89

87
ikimizin de bildiği bir başka şarkıyı
mırıldanmaya başladık.
O şarkıya sarıldık, o, bizi hep bir
arada tutacak sandık önceleri, halbuki
yalnızca beraber olanlar aynı şarkıyı
mırıldanabilirmiş; biz o zamanlar
bilemedik. Önce uzun bir süre aynı
trende seyahat etmenin sarhoşluğu
yetti bize; ne rayı görebildik, ne
vagonu, ne de bizden bilet isteyenleri.
Biletimiz olup olmadığından bile emin
değildik üstelik; yanımızdan geçen
köyler, dalları göğe uzanan ağaçlar,
bir görünüp bir kaybolan küçük göller,
kasabalar, otlayan hayvanlar ve gece
bastırdığında bize göz kırptığına yemin
ettiğimiz yıldızlar yetiyordu gönlümüzün
kamaşmasına, başka bir şey aramadık.
Duyduğumuz seslerin, gördüğümüz
eşyaların ve konuştuğumuz kişilerin,
içimizdeki aynı dünyaya dokunduğunu
fark ettiğimizde, kendiliğinden bir dil
bile yarattık kendimize. Mesela sen
etrafın kalabalık olduğu bir anda,
gözlerimi bir anlığına yakalayıp, "bak,
bir kiraz düştü" diyordun, ben de
anlayışla başımı sallıyor ve "burada
da bir kiraz düştü" diye gülümseyerek
cevaplıyordum seni. Sen bana, beni
sevdiğini söylemenin bir yolunu hep
buluyordun, ben de hep anlıyordum
seni. Kirazlar o günlerde, düştükçe
düşüyordu.
Dilini yalnızca senin bildiğin bir mektup
yazmaya çalışıyorum şimdi.
Doğrusu adın derin bir öfkeyle birlikte
geliyor aklıma. Sen, bana kahvaltı
hazırlamak için mutfak tezgahının
önünde dururken sana baktığımda
gördüğüm o harika manzaraya, ne
zaman ve tam olarak neden başladığını
bilmediğim kararlı bir nefret karışıyor.
Aklımdan geçenin nefret, kalbimden
geçenin aşk olup olmadığından,
nefretin kalbimden, aşkın aklımdan
geçiyor olup olmadığından emin
olamadığım gibi şüpheye düşüyorum.
Ve şimdi adını keskin bir şüpheyle
anıyorum. Hatıralarımda sana dair
bir mehtap gibi parlayan tüm ışıklar,
gönlümün güllerini solduran zalim bir
kasırga gibi patlıyor burada.
Kendi içime doğru karışığım şimdi. Biz
o trende giderken sahi ne oldu orada?
Dört yanımızla içimizin her tarafını
dolduran ışık ne ara sönmeye karar
verdi? Tam olarak ne zaman, biz aynı
şarkıyı eş zamanlı mırıldanırken, ben bir
nota geriye düştüm de; ve sen hangi
sıra iki nota öne savruldun? Ritmimizi
kaybetmemiz bizden mi kaynaklıydı
sence, rayların bozukluğundan savrulan
trenden mi? Her geçtiğimiz kasabanın
bizi kurduğumuz hayaldeki geleceğe
1...,79,80,81,82,83,84,85,86,87,88 90,91,92,93,94,95,96,97,98,99,...156
Powered by FlippingBook