94
havadan sudan
Uzun yıllar işgalcilerle, doğal afetlerle
ve yoklukla mücadele eden bu
bölgede, Kamboçya’nın Phnom Penh
şehrinde, başlıyorum seyahatime.
Burada soykırımın iç yüzünü ürpererek
görüyorsunuz. Yaklaşık 3.5 milyon
kişinin katledildiği işkence odalarını
ve soykırım müzesini üzüntü ile
İzleyenlerin ortak dileği, bir daha böyle
bir vahşetin yaşanmaması oluyor.
Kamboçya Kralı’nın sarayı da Phnom
Penh’de. Som altınlarla süslenmiş
heykellerinin bulunduğu bahçelerdeki
yasemin kokularına, tapınakların tütsü
kokusu karışıyordu. Farkında olmadan
yaşamlarına dahil olmaya başladım.
Yoğun sıcak ve neme alıştığımı
hissediyordum. Karşılaştığım keşişlerin
bir çoğu konuşmaya çok hevesliyken,
bazıları hızlı adımlarla uzaklaşıyordu.
Öykülerini dinledim, bunca vahşete ve
yokluğa dayanan bu çileli ülkenin nasıl
dimdik durduğunu anlamaya çalıştım.
İnançları çok kuvvetli, sokaktaki
yalınayak çocukların bile gülümsemesi
içinizi ısıtıyor.
Uçakla Siem Reap şehrine geçmek için
sabırsızlanıyordum. Çünkü muhteşem
Angkor Wat’a bu kadar yakınlaşmak
bile beni heyecanlandırıyordu. 12.yy’da
kum taşı kullanılarak inşa edilmiş
olan kralın evi, halkın tapınağı olarak
da kullanılmış. Angkor Wat, Unesco
Dünya Mirasları Listesi’ndeki en önemli
yerlerden bir tanesi. Uzaktan kutsal
lotus çiçeğinin tomurcuğu şeklindeki
kuleleri gördüğümde; artık haritaların,
planların bir anlamı kalmadı benim için.
Hinduizm’de “Tanrıların Evi” olarak
geçen bu kapıdan girerken çoktan
rotamı kaybettiğimi anlamıştım. Her
taşta her köşede işlenmiş öyküler
vardı. Size gülümseyen heykellerden
gözlerinizi ayıramıyorsunuz. Kirişlerdeki
koruyucu melekler tarafından
kuşatılıyorsunuz bu büyüleyici
atmosferde.
Bir Fransız gezginin notlarının
yayınlaması ile dikkat çekmiş olan
bu tapınağı, vahşi otlardan ve
topraklardan arındırmışlar. Hatta
küçük bir restorasyonla orijinal haliyle
Yola çıkmadan başlar yolcunun öyküsü. Bir yol haritası zaten yerleşmiştir git geller arasındaki
zamana. Benimki aşka düşmekti her çocuğun gülüşünde. Her sokağı evim saymak, her
toprağı yurdum bilmekti. Bu yolculuk ile birlikte fiziki dünyamla iç dünyam da büyüdü bir
yandan. Güneydoğu Asya’da; çileli ve cesur insanların ülkesi Kamboçya’dan, ejderhaların
ülkesi Vietnam’a kadar uzandı hikayem.
Rotanızı kaybedin bazen
Nazan Aşkalli
1...,86,87,88,89,90,91,92,93,94,95 97,98,99,100,101,102,103,104,105,106,...148