106
geçmiş zaman kipinde
Kasetçalarların pili bitmesin diye
kalemle ileri ya da geri saran yok artık.
Hâlbuki ne çok nazımızı çekti onlar.
Hoyratça kullandık, tozlanır mı diye
dert bile etmedik. Sağa sola atmaktan
kapları hiçbir zaman sağlam kalamadı.
CD ya da plaklar kadar hiçbir zaman
değer görmediler. Üzerleri çizilir mi
derdi olmadı. Kimi zaman çocuklara
oyuncak oldular, bantlarından saç
yapıldı, kimi zaman paramparça
oldular. Kalemle ileri geri sararken
bantı koptu yine de gıkını çıkartmadı
kasetler. Bantladık geçti… Mp3’ler ya
da CD’ler gibi naz yapmadılar hiçbir
zaman.
Kasetlerin muhafaza ettiği sanatçıya
da saygısı vardı bir açıdan. İleri ya
da geri sarmak kolay olmadığından,
albümleri bütünüyle dinlememize sebep
olurlardı. MP3 Player’lar gibi sonraki
şarkıya geçmek kolay değildi. Başka
bir deyişle, şarkının hakkı verilmek
zorundaydı. Şarkıları sindire sindire
dinliyor, başta sevmediğimiz şarkıların
ilginç güzelliklerini dinleye dinleye
keşfediyorduk.
Walkman’lerin içinde, özellikle sıkıcı
otobüs yolculuklarında, vefalı bir
dost olurdu kasetler birçok kişiye.
Kopyalandı ve çoğaldılar. Kasetçalar
olan herhangi bir teypte ses oldular,
duyuldular. Kimi yerleri bozuldu,
şarkıcılar ses değiştirdi. Üzerindeki
Zamanında bizleri plaklardan ayırdığı
için pek sevmediğimiz ama CD’ler
nedeniyle aynı akıbete uğramış olan
kasetler; tabir yerindeyse “atsan
atılmaz satsan satılmaz” haliyle
hüzünlü ve geçmişe özlem duyan birer
dost artık evlerimizde…
Kasetler
sarmıyor artık!
1...,98,99,100,101,102,103,104,105,106,107 109,110,111,112,113,114,115,116,117,118,...148