25
“Bahar geldiğinde mi ben böyle
olurum? Yoksa böyle olduğumda
mı gelir bahar?” diyor Ayşe Kulin bir
Candan Erçetin şarkısında. Neler
olmaz ki bahar geldiğinde… Mart,
nisan ve mayıs ayları doğanın ruh
göçü zamanıdır. Bir süre aramızdan
ayrılan hisler yeniden bize dönerler.
Bir mevsimden çok şeydir baharın
anlamı. Diğer mevsimlere göre çok
daha fazla anlamlar içerir. Umuttur her
şeyden önce… Sevinçtir çoğu kişi için.
Bazen yeni bir hayat anlamına gelir.
Sıcak günlerin habercisidir. Buz kesen
aylardan, iliklerimize kadar donduran
soğuklardan bir sıyrılış…
Diğer taraftan özlemin en güzel halidir.
Kış boyu daralan ve bunalan insanlar
baharla birlikte yüreğini de yeşertir.
Yarınlarına daha sıcak bakabilir. Yaz
aylarını seven insanlar bile baharı çok
severler. Çünkü yazı onlara taşıyan yine
bahardır. Bu yüzden ilk teşekkürler hep
onadır. Tebessüm ettiren bu rengârenk
mevsim, yeniden dirilişin yaşandığı
mevsimdir.
Son cemrenin toprağa düşmesiyle
topraktan beslenen ve ölüm uykusunda
olan tüm canlılar uyanmaya başlar
yavaş yavaş… Önce küçük küçük
yeşil otlarla, kır çiçekleriyle gösterir
yüzünü bahar bize. Sonra sanki "ben
de buradayım, eski ihtişamımdan hiçbir
şey kaybetmedim, alımla morumla işte
yeniden doğuyorum" der gibi ağaçların
çiçekleriyle süslenmesi, sokakların
mis gibi çiçek kokularıyla dolması,
güneşin tenimizi hafiften yakmaya
başlaması gelir... Herkesin yüreğini pır
pır ettirir yeniden dirilişe şahit olmak.
Kupkuru dallar, kupkuru topraktan
can bulurken, insanlar da can bulabilir
bu mis kokan mevsimde. Kuru dallar
bile yeniden dirilebiliyorsa neden ben
de dirilemeyeyim der insan... Antonio
Vivaldi'nin Four Seasons şarkısının
ilkbahar bölümü daha başka bir anlam
kazanır bu mevsimde.
Kuzey yarım kürede 21 Mart - 22
Haziran, güney yarım kürede 23 Eylül
- 22 Aralık arasındaki zaman dilimi
kapsayan ilkbahar tüm dünyada “aynı
Uludağ
Uludağ
1...,17,18,19,20,21,22,23,24,25,26 28,29,30,31,32,33,34,35,36,37,...140