Jannah Theme License is not validated, Go to the theme options page to validate the license, You need a single license for each domain name.

Ne yapalım doğamızda var

Söze “Yeşil Bursa” klişesini hatırlatarak başlıyorum ama hemen yargılamayın. Yeşil diye semti bile olan bu şehir doğası ile barışık mı? Bu kadar betonlaşmanın arasında ne yeşili diyenleri duyar gibiyim. Yeşil Bursa’yı kendi logomuzda kırmızıya boyayan da biziz, hatırlatırım. Ama dayanamadık yine onu anlattık, bizce Bursa hala yeşil…

Ana temalarından birisi “doğa” olan bu derginin size neler sunduğunu 5 senedir takip ediyorsunuz. Bu sayıda tamamından bir damıtma yapmak yerine size bir kesit sunmayı tercih ettik. Biz aslında “doğal olarak” beraberiz. Mevsimleri takip ediyoruz. Her sayımızda birlikteliğimizin ortak paydası doğanın ta kendisi.

Bu not “Yeşil Türbe” için: Pek kimse nedenini bilmez ve yüksek ihtimalle çok da sorgulayıp dikkat etmemiştir ama Yeşil Türbe aslında “yeşil” değil… Gözünüzde canlandırın, sizce de mavi değil mi? Nedenini bilenler bu paragrafı atlayabilir, bilmeyenler için aktarayım: Vakti zamanında tarihi eser kaçakçıları tarafından büyük bir kısmı soyup soğana çevrilmiş ve soyulan çinileri bugünkünden daha yeşil olan Yeşil Türbe, restorasyon sırasında orijinal üretim biçimine uygun yeni sırlı tuğla yapılamayacağı ayrıca orijinal sırlı tuğlanın aynen kopyasının yapılması restorasyon ilkeleri açısından doğru olmayacağı düşüncesiyle biraz daha mavimsi turkuvaz çinilerle donatılmış. Böylece has çiniler öne çıkmış…

“Doğa” temalı bu özel sayıda size Bursa’daki alternatif doğa manzaralarını getirdik. Tabi dayanamadık bizim için varlığı kutsal Uludağ’dan ve Bursa doğasından birkaç görüntü ile dergimizi yine süsledik… Bursaspor’a da selam olsun, doğayı renklerinde taşıyor…

Doğamızda neler varmış, pardon bu sayımızda neler varmış diye plana bir göz atın derim ve unutmayın Bursa’nın içi artık çok yeşil olmasa da dört bir yanı hala yeşil… Biz kendimizi rüzgara bıraktık, enerjisiyle canlandık. Bursa Kuşu Oynar ile doğanın içinden çok yükseklere süzüldük. Ormancılık Müzesi’nde doğanın içindeki doğayı aradık. Gaudi’nin doğaya olan aşkından ilham alarak sayfalarımıza teraryumu ve topiary bahçe düzenleme sanatını taşıdık. Tirilye’de mistik bir tur attık. Karacabey longozlarında kelimenin her anlamıyla doğaya doyduk… Ardından Gürsu’daki yamaç paraşütü pistinde kendimizi rüzgara bıraktık ve hem Türkiye’den hem de dünyadan birçok gezi noktasına tekrar uğradık. Doğayı görmek o kadar zor değil, biraz kafanızı kaldırın, en azından gökyüzü yanı başınızda.

Son not: “Bursa’nın sosyal medyada en çok takip edilen dergisi” unvanıyla gurur duyuyoruz. Özellikle on bir bini bulan facebook ve “iyi” fotoğraflarla taçlandırma gayretinde olduğumuz instagram hesaplarımızdaki içerik paylaşımlarımız tüm hızıyla sürüyor. Doğayı yenilenen web sitemizden de tadabilirsiniz, hepinizi www.dergibursa.com.tr’ye de bekleriz ve bizi takip ettiğiniz için teşekkür ederiz.

Keyifli okumalar dilerim.

Bu da ilginizi çekebilir
Kapalı
Başa dön tuşu