4
Eng i n Çak ı r
Bir kaynak düşünün; isyanla gökyüzüne
kavuşmaya çalışan. Damla damla
büyür toprağın içerisinde ve adım adım
yaşam dolar her bir zerresi. Yeryüzüne
ulaşana dek vazgeçmez ve topraktan
ayrıldığı ilk anda derin bir nefes alır.
Teneffüs eder gökyüzünü alabildiğince.
İnsan da bir kaynağa benzer bu
yüzden… Tertemiz doğar, doğa
kadar berrak ve doğa kadar yüce bir
yaradılıştadır… Henüz büyüklerinden
azar işitmemiştir, soykırım
yapmamıştır, kopya çekmemiştir, yalan
söylememiştir, kaybetmemiştir, ruhu
kirlenmemiştir mesela… En az yeni filiz
almış bir yaprak kadar tazedir, öğlen
güneşi kadar sıcaktır içi…
Dağlardan aşağı süzüldükçe, denize
yaklaştıkça kirlenir kaynak. Bulanır,
coşkusu azalır, yavaşlar… İnsan
da böyledir vakit geçtikçe kendisini
çaresiz, öfkeli, bezgin, ihanet edilmiş,
umutsuz ya da sıradan hissedebilir.
Böyle hissettiğinde kirlenir. O
muhteşem varlık tümüyle kaybolur
ve içindeki yaşam gücü yitip gider.
Ne doğa ne de onun yaşam gücüyle
nefes alabilen insanoğlu böylesine
bir sonu hak ediyor aslında… İnsanın
dünyaya, doğaya ve kendisine olan
sevgisizliğinin tarih boyunca görülen
en yüksek noktaya ulaştığı bu çağda;
çağdaş olmamayı tercih edebilirim...
Aslında insan yaşamını “akarsuya”
benzetmemin önemli bir sebebi
var. Bu sayımızda kendimizi dert
edindiğimiz konu “su” oldu. İnsana,
yaşama ve şehrimize dair birkaç ayrıntı
bulabiliriz ümidiyle zihnimizde hayli
“su” kaynattık. Kaynağına dek inip
mağaralarda aradık suyu. “Türkiye
için su ne demektir?” diye düşündük,
Manavgat Şelalesi’ne düştü yolumuz.
Su ile iç içe bir dünya kenti Kiev’e dek
uzandık. Şehir mobilyaları arasında
katılan Yüzen Taşlar’dan, Bursa ile
özdeşleşmiş hamam kültürüne dek
geniş yelpazede bir içerik hazırladık.
Şehirdeki su yansımalarını sizin için
tespit ettik. “Su” ile iç içe onlarca
fotoğraf ve doküman hazırladık.
Biz bolca su içtik, siz de için, içiniz
ferahlasın.
Keyifli okumalar.
“İçin”iz ferahlasın
Her insan berrak bir su kadar tertemiz gelir yaşamın içerisine. Bir pınar kadar
doğanın içindedir. Daha ilk nefeste yüreği kabarır, basar çığlığı haykırır yaşama
sevincini. Sonra sonra kirlenir, nefsi körelir; yaşamı sonlana dek kirlenmeden
yaşama gayretindedir, denize dökülen az biraz kirlenmiş bir akarsu gibi…
Suuçtu Şelalesi, Bursa - 17.05.2009
editör notu
1,2,3,4,5 7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,...156